İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Keşiflere açık bir yolculuktur okumak…

Hans Christian Andersen ödüllü İtalyan yazar Gianni Rodari’nin kitapları, birbiri ardına Türkçede
yayımlanmaya devam ediyor. Masal İçinde Masal ile Bir Telefonluk Masallar Can Çocuk Yayınları’dan,
Yağmurcu Prens ise Marsık Yayınları’ndan çıktı.

Ceyhan USANMAZ

Kitap okumanın aynı zamanda bir yolculuğa çıkmak olduğu, değişik şekillerde defalarca dile getirilmiştir. Doğrudur da; üstelik keşiflere açık bir yolculuktur kitap okumak. Arka kapaktaki
tanıtımda hikâyenin özetini okumuş olabiliriz, az çok neyle karşılaşacağımızı tahmin edebiliriz, ama birbiri ardına eklenen cümlelerin bize başka hangi kapıları açacağını –kitabın tümünü okumadan– asla tam olarak bilemeyiz. Hatta yazarlar bile farkındadır bunun; belki belli bir “rota” çizmişlerdir ama okurlarının eline geçtiği anda kitaplarının artık kendi yolculuğuna başlamış olduğunu bilirler.

Bir dönem, hikâyenin ne şekilde ilerleyeceğine doğrudan okurların karar verebildiği kitaplar da yayımlanmıştı. Bu serüven kitaplarında hikâyenin kahramanı bir anda karşısında iki kapı bulur ve sol kapıdan mı, yoksa sağ kapıdan mı gireceğine bizler karar verirdik. Örneğin sol kapıdan girsin istiyorsak sayfa 113’e giderdik ya da sağ kapıdan girsin istiyorsak sayfa 255’ten devam ederdik okumaya.Ben de okuduğum her kitapta kahramanların daha farklı neler yaşabileceğini düşünürüm. Mesela o gece Külkedisi ayakkabısının tekini düşürmemiş olsaydı Prens onu nasıl bulabilirdi? Ya da ayakkabısının teki değil de elbisesinden bir parça düşseydi, bulabilir miydi gerçekten?

ÜÇ FARKLI SON
Gianni Rodari’nin geçtiğimiz aylarda yayımlanan Masal İçinde Masal kitabının da benzer bir yapıya sahip olduğu söylenebilir. Rodari, kitabındaki her bir masal için üç farklı son kaleme almış. “İlk son”larda genellikle bütün olumsuzluklar düzeliyor gibi görünüyor, ama “ikinci” ve “üçüncü son”larda bambaşka bir yola giriyor masallar. Üstelik tanıdık kahramanlarla da karşılaşıyoruz
bu masallarda: “Bir zamanlar bir Pinokyo vardı. Ama bu kitaplarda anlatılan değil, bir başka Pinokyo idi. Bu da öteki gibi tahtadandı ama aynı değildi. Onu Geppetto Usta yapmamıştı, o kendi kendine olmuştu. Bu da tıpkı o ünlü kukla gibi yalan söylüyordu ve her yalan söylediğinde burnu da gözle görülür şekilde uzuyordu, fakat bu tamamen farklı bir Pinokyo idi.”

Gerçekten de aslında çok farklı bir Pinokyo’dur Rodari’ninki: “Öyle ki burnu uzadığında korkuya kapılmak, ağlamak, peri annesinden yardım istemek gibi benzer şeyleri yapmak yerine, o eline bir bıçak ya da bir testere alıyor ve uzayan burnundan epeyce bir parçayı kesip atıyordu. Tahtadandı, öyle değil mi? İşte bu yüzden acı hissedemezdi.” Sonrasında kestiği bu parçaları mobilya yapmakta kullanmaya başlayan Pinokyo, bir anda ticarete de atılıp çok zengin oluyor. Masalın “ilk son”unda yararlı işler de yaparak köy halkının kahramanı haline geliyor ama diğer sonlarda işler hiç de istediği gibi gitmiyor ve elinde ne var ne yoksa kaybediveriyor.

Rodari’nin Masal İçinde Masal kitabında bu yöntemi kullanması hem hikâyelerin birden fazla sonu olabileceğini hatırlatıyor, hem de kendi sonlarımızı düşünmek için bizi kışkırtıyor.

Son aylarda Rodari kitaplarıyla çok sık karşılaşıyoruz. Masal İçinde Masal kitabıyla eşzamanlı olarak, gene Can Çocuk Yayınları’ndan Bir Telefonluk Masallar’ı da yayımlandı. Rodari, adı üstünde, bir telefon konuşmasında anlatılabilecek kısalıkta öykülerini bir araya getirmiş bu kitapta. Satış temsilcisi olarak çalışan Bay Bianchi’nin, nerede olursa olsun her akşam kızına telefon açıp anlattığı masallar bunlar… Okul öncesi döneme hitap eden bir Rodari kitabı da Marsık Yayıncılık’tan çıktı. Bulutların üzerinde tek başına yaşayan Yağmurcu Prens anlatılıyor bu kitapta. Bütün gün bir buluttan ötekine zıplayarak yağmur yağdıran bir prens… Bu üç kitabı bir arada düşündüğümüzde ise Rodari’nin kitaplarını resimleyen isimler konusunda ne kadar şanslı bir yazar olduğunu görüyoruz. Hikâyeler kadar resimler de bir hayli albenili çünkü…

Masal İçinde Masal
Gianni Rodari
Resimleyen: Anna Laura Cantone
Çeviren: Yelda Gürlek
Can Çocuk Yayınları, 222 sayfa

 

 

Show More