İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Sorulara açılan sorular…

Tudem Yayınları’nın “Küçük Filozof ” dizisi, küçük çocukların varolmak, yeryüzü, yaşam gibi,
insanı içeren ve insanın içerdiği şey’lere ilişkin soruları karşısında ebeveynlere ve öğretmenlere
destek verebilecek değerli bir çalışma.

Nurduran DUMAN

İnsan, insandır; insan olmanın, dolayısıyla merakın, kafa karışıklığının, kaygının, şaşırmanın, soru sormanın, yanıt aramanın, kısacası “mesele” sahibi olmanın büyüğü küçüğü olmaz. Yetişkinler gibi çocukların da varolmak, yeryüzü, yaşam gibi, insanı içeren ve insanın içerdiği şey’lere ilişkin soruları olabilir, olacaktır, var. Çevremizdeki –soru sorma, merak etme ve şaşırma becerisi köreltilmemiş– herhangi bir çocuğun olaylar ve durumlar karşısında sordukları, bunun kolayca görülebilen ispatıdır. Bin yıllardır temel meselelerle ilgili soruların yanıtlarına henüz kendisi de kesin olarak ulaşamamış yetişkin dünyasının da çocuklara tatmin edici yanıtlar verebilmesi ise elbette o kadar kolay değil. Kiminin verecek yanıtı, kiminin de nasıl yanıt vereceğiyle ilgili bilinçli bir yöntemi yok sonuçta.

BEN NEDEN VARIM?
Tudem Yayınları’nın “Küçük Filozof ” dizisi bu konuda ebeveynlere ve öğretmenlere destek verebilecek değerli bir çalışma. Kahramanımız Filo ve yanından hiç ayırmadığı Zof ’a can veren Delphine Durand’ın resimleri oldukça eğlenceli. Yazar Oscar Brenifier ise çocuk edebiyatı yazarı olmanın ve felsefeyle çocukları buluşturmaya inanmanın sorumluluğunu taşıyan hassas biçemiyle bu kez çocuğun “neden var olduğu” ve “neden istediğini yapamadığı” sorularının üstünde duruyor. Soru sormanın, çocukların algı ve anlayış yetenekleri, bireysel kimlik ile toplumsal ilişkileri üzerinde çok önemli etkileri olduğuna inanan yazar, soru soramamanın, sorular üzerinde tartışamamanın ise patolojik sonuçlar bile doğurabileceğini öne sürüyor.

Kitapların kahramanı Filo, meraklı bir çocuk. İçinden soru sormak geliyor, içinden gelenden ve çelişkilerinden çekinmeyen biri o. Yanından hiç ayırmadığı oyuncağı Zof ’un da desteğiyle sorusunun peşinden gitmekten ve çelişkilere düşüp yeni sorular türetmekten korkmuyor. Filo’nun “Söyle anne, ben neden varım?” sorusuna annesinin verdiği yanıt, “Varsın; o kadar,” oluyor. Üstelik bir de bu soruları nereden bulduğunu ekliyor. Buyurun, buradan yakın. Filo’nun en yakın arkadaşı olduğu belli, oyuncağı Zof da bir önceki tümceyle aynı düşüncede olacak ki “Hay şaşkın,” diyor, “eğer annen soruna cevap vermiyorsa, sen de başka birine sor.” Neden var olduğunu merak eden Filo’nun aldığı yanıtlar çeşit çeşit.

ŞAŞKIN FİLO
Çiçekler sadece var olmaktan hoşnut örneğin, nedeni umurlarında değil. Duvar örüldüğünden beri var olduğunu söyleyerek nedeni yanıtlamak yerine zamanı belirtiyor. Minnacık olduğu için kendini hiç sayan toz parçacığı ise yok olduğuna inanıyor, peki yok ise nasıl konuşabiliyor? Duvar, hareket ettiği için var olduğunu söylüyor ya, Filo’nun hareketsiz olduğu zamanlar var; örneğin uyuduğunda kıpırtısız durduğu oluyor. Zof ’un da söyledikleriyle birlikte, Filo aldığı yanıtlara kanıtlar sunarak, sıradaki yeni varlıklara sorusunu sormaya devam ediyor.

Filo’nun bu kez babasına “Söyle baba, neden istediğimi yapamıyorum?” sorusunu yönelttiği ikinci kitapta da Zof ’un Filo’ya “şaşkın” diye hitap etmesi boşuna değil. Sorularının, çelişkilerinin,
meraklarının peşinden gidebilen için “şaşırmak” önemli bir itkidir çünkü. Filo ile Zof ’un soru yolculuğu burada da benzer biçimde ilerliyor. Her iki kitap da, kahramanımız Filo’nun iki asıl sorusu üzerine kurulu gibi görünse de, alınan farklı yanıtlar, bu yanıtlara verilen tepkiler ve sonunda oluşan yeni sorular ile örülüyor. Böylece gelsin yeni şaşkınlık ve merak konuları, sonra da buluşlar… Buluş denebilir; sonunda öyle ya da böyle, kesinliğe ve/veya çelişkiye az ya da çok yakın bireysel bir yere (belki bir karara, belki bir hipoteze) varıyor çünkü Filo ve okur. Okur derken, ister çocuk ister yetişkin olun, ucu gelmez bir yolculuğa hazır olsun. Sürekli doğurgan bir oyun bu çünkü; insanın kendine yolculuğu…

Neden İstediğimi Yapamıyorum?
Oscar Brenifier
Çeviren: Sibel Çekmen
Resimleyen: Delphine Durand
Tudem Yayınları, 28 sayfa

 

Show More