İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Kitapların peşinde, hayallerin izinde

Hangi yaşta olursak olalım, kitapların sayfalarına daldığımızda bambaşka, hayali bir dünyanın içine girdiğimizi, ama o dünyanın da aslında ne kadar hakiki olduğunu anlatan bir hikâye bu…

Yazan: Yankı Enki

Kitaplar hayal gücümüzün eserleridir, bazen gerçek hayatla birebir örtüşürler bazen de son derece uzak, farklı bir gerçeklik sunarlar bizlere. Peki, kitaplar artık kendi gerçekliklerini yaratırlarsa ve hayal gücü dediğimiz şey kötü güçlerin eline geçerse, kitapları kim kurtaracaktır? Elbette çocuklar!
Türkiye’de yayımlanan birçok renkli kitabıyla yakından tanıdığımız İtalyan yazar Pierdomenico Baccalario, Kayıp Kitap Avcıları serisinin ilk kitabı Peter Pan’ın İzinde’de, yazar Eduardo Jauregui ve illüstratör Stefano Turconi’yle bir araya geliyor. Çocukların, en maceralı, en gizemli, en fantastik dünyayla, kitapların dünyasıyla nasıl içli dışlı olduğunu anlatıyor bu eser bize. Hayal gücü derken neden “güç” sözcüğünü kullandığımızı düşündürüyor aynı zamanda.
Alba ve Diego adlı iki kardeş, oldukça fantastik bir dünya yaratmışlardır kendilerine. Onların dünyası şövalyeler, büyücüler, ejderhalar ve perilerle kaplıdır. Barselona sokaklarında dolaşırken, şehirdeki eski yapılardan, gotik heykellerden etkilenirler ve oynadıkları oyunlarda bu şehre ve canavarlara adeta can verirler. Kiliselerin ve kulelerin tepelerinden sarkan, ejderhaya benzeyen korkutucu heykelleri özenle kaydettikleri bir defterleri bile vardır çantalarında. Bu defterin kapağını Alba çizer, çünkü resim konusunda kardeşinden daha iyidir. Ayrıca ejderhalarla ilgili en küçük bilgileri dahi geçirir Alba bu deftere. Kardeşi Diego ise her ejderhaya bir isim ve öykü kurgular. Alba daha çok bilgi kısmıyla ilgilenir, sınıflandırma yapar. Diego ise edebi bir boyut katar bu bilgilere.
Teyzeleri Beatriz’in “Abrakadabra” adlı kitapçısına giden iki kardeşin amacı, yeni çıkacak bir kitabı almaktır. Bu, dünyadaki tüm çocukların hayallerini süsleyen, yazarı kadar kendisi de gizemli olan bir kitaptır. “Şimdiye kadar yazılmış en güzel öykü” olduğu iddia edilir. Kitapçıya gittiklerinde büyük bir sürpriz beklemektedir onları. Kitap oradadır ama içindeki sayfalar boştur, kapağında da kitabın ismi yazmaz. Sanki harfler buhar olup uçmuştur. Öykü bir hayalete dönüşmüştür. Teyzeleri Beatriz bu öyküyü daha önce okuyan az kişiden biri olmasına rağmen, sanki hiç okumamış gibi hisseder kendini. Kısacası öykü, okuyanların zihninden, belleğinden de silinmiştir.
Bu inanılması güç olayın ardından tuhaf bir gelişme daha olur tüm çocukların hayatında. Herkesin çok sevdiği Peter Pan kitabının içinde birden “lazer tabancası” geçen bir cümle ortaya çıkar. “Kaptan Kanca belinden lazer tabancasını çıkarıp çocuğa…” diye devam eden bu cümle, Alba ve Diego’nun öğretmenini de şok eder. Bilinmeyen bir güç tarafından Peter Pan kitabının içine eklenen cümlenin sırrını kimse çözemez. Bu edebiyat krizi Peter Pan’la sınırlı kalmaz. Dünyadaki tüm kitaplarda, Don Kişot, Ormanın Kitabı, Üç Silahşorlar, Define Adası, Oz Büyücüsü gibi klasikleşmiş eserlerin hepsinde akıllara sığmayan değişimler ortaya çıkar. Kitapçılar, okurlar, kütüphaneciler, öğretmenler… herkes adeta edebiyata karşı yapılan bir saldırıyla karşı karşıya olduklarını düşünür. Özellikle çocukların severek okuduğu, bundan sonraki nesillerin de severek okuyacağı kitaplar tehdit altındadır. Tuhaf, yeni cümlelerin eklenip bozulduğu kitapları artık hiçbir çocuk okumak istemez. Tabii bu olay ile sayfaları silinen gizemli kitap olayının üst üste gelmesi çeşitli şüpheleri doğurur. Acaba bu iki olay birbiriyle bağlantılı mıdır? Birileri kasten edebiyat dünyasını altüst etmeye mi çalışmaktadır? İşte Diego ve Alba, bu soruların peşine düşecektir.
Onların dışında neredeyse polisiye bir vaka haline gelen bu konuyla ilgilenen biri daha olacaktır. O da notu kıt edebiyat eleştirmeni Leo Gutenberg’dir. Ünlü eleştirmen, neredeyse bir dedektif gibi davranıp çözümlemeye çalışacaktır olayı, ama onun da ilk başta vardığı sonuçlar belirsizdir. “Tuhaf bir hastalık söz konusu olabilir mi? Kimileri bunun edebi bir virüs olduğunu söylüyor. Veya belki de bir rastlantıdır? Hayal gücü dünyasında meydana gelen bir depremdir belki?”
Bu bölüm romanın dönüm noktasıdır. Kendilerince fantastik bir dünyada yaşayan, hayal güçleri son derece zengin olan ve bu zenginliği yaratıcı bir şekilde besleyen, kendi kendine öyküler kurgulayan, kitaplara düşkün bu iki kardeş, edebiyatın içine düştüğü durumu kurtaracak kişilerdir. Onlar tüm çocukların temsilcisidir bir anlamda. Çocuk kitaplarının ve kahramanlarının da en ünlüsünün Peter Pan olduğu düşünülürse, işte bu dönüm noktasında öyküler kesişir. Diego ve Alba, teyzelerinin sihirli ellerinin yardımıyla Peter Pan’ın dünyasına doğru “edebi” bir yolculuğa çıkarlar. “Edebi” demek en doğrusu, çünkü Beatriz teyzeleri onları o ünlü kitabın içine sokar. Artık Diego ve Alba da birer roman kahramanıdır. Peter Pan’la ve onun öyküsündeki herkesle tanışacaklardır. Tabii bir amaçları vardır. O da bir cümleyi değiştirmek, sonradan eklenen “lazer tabancası”nı bulup kitabın içinden çıkarmaktır.
Böylece, hangi yaşta olursak olalım, kitapların sayfalarına daldığımızda bambaşka, hayali bir dünyanın içine girdiğimizi ama o dünyanın da aslında ne kadar hakiki olduğunu anlatan bir hikâye bu. Hayatımıza, hayallerimize, kitaplara bile kasteden birileri ya da bir şeyler varsa, bunu yine edebiyat aracılığıyla değiştirebileceğimizi gösteren, özellikle çocuklar ve gençler adına da umut aşılayan bir roman.

Kayıp Kitap Avcıları Peter Pan’ın İzinde Pierdomenico Baccalario, Eduardo Jauregui Resimleyen: Stefano Turconi Domigno Yayınları, 232 sayfa
Kayıp Kitap Avcıları
Peter Pan’ın İzinde
Pierdomenico Baccalario,
Eduardo Jauregui
Resimleyen: Stefano Turconi
Domigno Yayınları, 232 sayfa
Show More