İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Arkın Kitabevi iftiharla sunar

Yazan: Doğan Gündüz

Arkın Kitabevi, çocuk edebiyatı alanında telif ve tercüme yayınlara yer veren Doğan Kardeş Yayınları, Varlık Kitabevi, Milliyet Yayınlarıyla birlikte döneminin önde gelen yayıncılarından biridir. 1957 yılında Ramazan Gökalp Arkın (d.1914-ö.2011) tarafından kurulur. Çocukluğu zorluklar içinde geçen Arkın, zorlukları aşarak öğretmen olur. Yaklaşık on yıl öğretmenlik yaptıktan sonra meslekten ayrılır. Çocukken çalıştığı Resimli Ay Matbaasında ve yayıncılık dünyasında edindiği deneyim ve birikimle eğitim yayıncılığına yönelir. Aynı zamanda şair ve yazar olan Arkın’ın kurduğu yayınevi dergi, ansiklopedi, kitap, atlas gibi çocuklar ve öğretmenlere yönelik sayısız eser basar. Fazıl Hüsnü Dağlarca bir söyleşisinde Arkın için söyle der. “Yaşamım boyunca tanıdığım iki kişi vardır ki, bunlar tek başına eğitim bakanlığının görevini yapmışlardır: İlki Yaşar Nabi Nayır, ikincisi Ramazan Gökalp Arkın.” (http://teis.yesevi.edu.tr/madde-detay/ramazan-gokalp-arkin Erişim Tarihi: 14 Aralık 2020)

Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji Bölümünde okuyan Ramazan Gökalp Arkın, çocuk edebiyatı eserlerine sadece edebi olarak değil, baskı kalitesi açısından da özel önem veren bir yayıncıdır. Frankfurt’taki kitap fuarına Türkiye’den katılan ilk yayınevinin sahibi olarak, orada gördüğü iyi kalitedeki çocuk kitaplarını Türkiye’de de basmak arzusundadır. Bu amaçla Arkın Çocuk Edebiyatı Ödülleri yarışması düzenler. Jürinin seçtiği eserleri en iyi kalitedeki kâğıda en güzel resimlerle basmak için çabalar. Amacına ulaşmanın sevinciyle gazeteye verdiği ilanı “Arkın Çocuk Edebiyatı Ödülleri dizisini siz de çocuklarınızla beraber zevkle okuyacak, dünya çocuk edebiyatına sunacağımız bu eserler için gurur duyacaksınız,” diye bitirir.

Gerçekten de Cumhuriyetin 50. Yılı Çocuk Bayramında iftiharla sunduğu bu kitaplar, dönemi itibarıyla Avrupa’da yayınlanan kitaplarla baskı kalitesi açısından yarışacak düzeydedir. Ramazan Gökalp Arkın, 10 Aralık 1974’te “Türkiye’de Resimli Çocuk Kitapları Sorunu” başlıklı bir açık oturumda şunları söyler*:

“Türk çocuk edebiyatının, edebiyatımızın öteki dalları kadar gelişmemiş olması çocuk seviyesine, çocuk zevkine ve diline, çocuk terbiyesine dönük yazarların yetişmemiş, ya da bu yola heves etmemiş olmasındandır. Çocuk kitaplarının çeviriden, uyarlamadan öteye gidememesinin bir nedeni de yazarların çocuk kitabı yazma, ressamların bu kitapları resimleme olanağının
yaratılmamasındandır… Kültür hizmeti gören kuruluşların çocuk roman ve hikayeleri için düzenleyecekleri yarışmalar, iyi kitap yayımını sağlayacaktır.”

Arkın Kitabevi’nin iftiharla sunduğu Arkın Çocuk Edebiyatı Ödülleri Dizisi’nin ilk kitabı Gülçin Alpöge’nin Şıpşıp’la Tıptıp adlı kitabıdır. Bu kitap, ilerleyen yıllarda çalışmalarını çocuk eğitimi ve gelişimi ile çocuk edebiyatı alanında yoğunlaştıracak olan Alpöge’nin de ilk çocuk kitabıdır. Kitabın ön sayfasında “Bu kitap: Arkın Kitabevi’nin 6-9 yaş için düzenlediği Arkın Çocuk edebiyatı Ödülleri 1972 yılı yarışmasında ödül almıştır,” açıklaması vardır. Aynı açıklama dizinin diğer kitaplarında da yer almaktadır.

Şıpşıp’la Tıptıp, yerin altında yaşayan ve yeryüzünü merak eden iki damlacığın Mavi Göl’e doğru yolculuğunun hikâyesidir. Bu yolculuk okuyucuya suyun, derelerin, çayların, göllerin nasıl oluştuğunu, suyun çamaşır yıkamaktan kayıkların yüzmesine, elektrik enerjisi elde etmekten yaptığımız yemeğe hatta oynadığımız kartopuna kadar hayatımızı nasıl da kapsadığını yalın bir dille anlatır.

Işıl Özgentürk’ün Güneşe Gidenlerin Öyküsü kitabı, dizinin altıncı kitabıdır. Ak yürekliler kara yürekliler, karanlık aydınlık metaforu ve zıtlığı üzerinden emekçiler ve sömürenler anlatılmaya çalışılmıştır. Sömürüsüz bir dünyanın olabilirliği, birlikte mücadeleyle güneşi karartan kara yüreklilerin canavarının yenilebileceği vurgulanmıştır. Ne yazık ki metnin didaktik dili, yazarın edebi bir metin yazmaktan çok dönemin devrimci mücadelesini doğrudan metne yedirmeye çalışması metni çocuğa göre olmaktan uzaklaştırıyor. Gülsün Karamustafa’nın yumuşak renklerden oluşan sıcacık resimleri ise dayanışmanın güzelliğini ve umudu hiçbir söze ihtiyaç bırakmadan izleyiciye aktarabiliyor.

* Çocuk Edebiyatı Çocuk Kitapları, Hazırlayan: Doçent Dr. Meral Alpay, Dr. Robert Anhegger, Cem Yayınevi Kültür Dizisi, İstanbul, 1975, s29-30 (Ayrıca bkz, Çocuk Edebiyatı Çocuk Kitapları, Doğan Gündüz, İyi Kitap Dergisi, Sayı 109, Aralık 2018, s44-45)

Dizinin dokuzuncu kitabı olan Leyleğin Getirdiği ise bir köy hikâyesi. Yusuf, kuşları sevdiği için babası Çoban Mehmet’ten her gün kuş getirmesini isteyen, okumanın, büyük adam olup köyünün köprüsünü yaptırmanın hayalini kuran bir çocuktur. Bir gün kanadı kırık bir leylek bulur. Kış boyunca onu besler, yarasını iyileştirir. Bahar gelince leyleği azat buzat ederler. Birkaç gün sonra leylek gagasında değerli bir inci gerdanlıkla döner ve bunu Yusuf’a bırakır. Yusuf’un okumak için ihtiyacı olan para böylece bulunmuş olur. Leyleğin Getirdiği “İyilik eden iyilik bulur” klişesinin çocuk kitabı olarak ifade edilmeye çalışılmış hâlidir.

Zerrin Arıtan’ın yazdığı dizinin onuncu kitabı Buğdayın Günlüğünden, yine bir köy hikâyesi. Bir buğdayın tuttuğu günlük üzerinden buğdaydan ekmek olmaya giden süreç anlatılıyor. 23 Eylül tarihinde ambarda başlayıp, ekilme, yeşerme, olgunlaşma, hasat edilme, değirmende öğütülüp un olma, fırında mayalanıp hamur olma ve 3 Eylül tarihinde de ekmeğe dönüşmeyle biten bir günlük bu. Çiftçiliğin ve alın terinin yüceltildiği, üretiyor olmaktan herkesin memnun, mesut, sevinçli olduğu bir anlatı Buğdayın Günlüğünden.

Zengezurlu Süleyman, dizinin on birinci kitabı. Abdülkadir Ünlü, Ağrı Dağının eteklerindeki Zengezur köyünden zorlu kış koşullarında kasabaya okumaya giden Süleyman’ın yol boyunca çocuk aklından geçen öğretmenleri, arkadaşları, okumak üzerine düşüncelerini, kaygılarını, sevinçlerini samimi bir dille anlatıyor.

Gazetedeki ilanında dizide 12 kitap olduğu belirtilse de diziye daha sonra iki kitap daha eklenmiştir. Bu kitapların girişinde diğer kitaplardan farklı olarak 9-14 yaş grubu için olduğu belirtilir.

On üçüncü kitap, Suzan Albek’in Gecegelen’in Ak Unu kitabıdır. Gecegelen, değirmenci Hasan Ağa’nın kapısına gecenin bir yarısı bir atlı tarafından bırakılan kimsesiz bir çocuktur. Hasan Ağa’nın beş çocuğuyla birlikte büyür. Akıllıdır, hesap yapmayı, okumayı öğrenir. Girişimcidir, çalışkandır. Büyüdüğünde de bir arkadaşıyla birlikte aldığı eski bir değirmeni fabrikaya dönüştürür. Bu hikâye “yoksul ve kimsesiz de olsan, hatta düzgün bir adın bile olmasa eğer çalışır, aklını kullanırsan büyüdüğünde zengin olman hiç de zor değil”in hikâyesidir.

On dördüncü kitap ise Aziz Nesin’in Kar Baba adlı kitabıdır. Bu kitap ödül almasa da 1972-1973 yılı yarışmasına katılan kitaplardan biridir. Eserin girişinde “İranlı yazar Cabbar Bağceban’ın ‘Kar Baba’ adlı manzum masalından esinlenerek” yazıldığı açıklaması yer alır. Bu kitapta şehirde yaşayan yoksul bir çocuğun, Mehmet’in hikâyesine tanık oluruz. Yılbaşından bir gün önce hava çok soğuktur ve kar yağmaktadır. Gökten kar yerine un ya da şeker yağsaydı bütün yoksullar doyabilirdi, diye hayal kurar Mehmet. Sonra evden çıkıp arkadaşlarıyla birlikte kardan adam –Kar Baba- yaparlar. Hava kararıp arkadaşları ayrılınca Kar Baba ile sohbet eder. Birlikte çocukların üşümediği, oyuncaklarının olduğu, karınlarının hep tok olduğu bir dünya düşlerler. Ayakkabısı delik, sırtında paltosu olmayan Mehmet hayallere dalıp uzun süre soğukta kalınca hastalanır. Hasta yatağında ateşler içinde yatarken Kar Baba’nın karlardan ekmek yaptığını ve şehrin bütün yoksullarına istedikleri kadar bu ekmeklerden
verdiği düşünü görür.

Çoğu toplumsal gerçekçi bir bakış açısıyla yazılan bu kitapların yoksulluk, iyilik, çalışkanlık, dayanışma, kötülere karşı mücadele etme gibi temalara yoğunlaştığını söylemek yanlış olmaz.

Gazete ilanında her ne kadar “baştan başa renkli olarak basılan bu eserler TÜRK ÇOCUK EDEBİYATI’nın ilk örnekleri olacak” yazılsa da bundan önce 1963-1965 yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı Yayım Müdürlüğü Basılı Eğitim Malzemeleri Hazırlama Merkezi (BEMHM) tarafından yayımlanmış benzer çocuk kitapları örnekleri olduğunu biliyoruz. (Bir Çocuk Kitapları Semineri,
Doğan Gündüz, İyi Kitap, Sayı 106, Eylül 2018, s44-45)

Bugünden geçmişe baktığımızda özel bir yayınevinin tamamen kendi çabaları ve sermayesiyle iyi edebi metinlerin ortaya çıkması için çocuk edebiyatı yarışması düzenlemesi, çocukları güzel resimlerle tanıştırmak için iyi ressamlarla çalışması, bunlarla yetinmeyip baskı kalitesi açısından da çocuk kitaplarında en iyi kâğıdı kullanması bugün bile iftihar edilecek bir çaba.

Ramazan Gökalp Arkın’a çocuk edebiyatına katkıları ve bu alandaki çabaları için özel bir teşekkür borçluyuz.

 

Şıpşıp’la Tıptıp • Gülçin Alpöge • Resimleyen: Ayla Ödekan
Arkın Kitabevi • İstanbul, 1974 • 16 Sayfa
Güneşe Gidenlerin Öyküsü • Işıl Özgentürk
Resimleyen: Gülsün Karamustafa • Arkın Kitabevi
İstanbul, 1974 • 16 Sayfa
Leyleğin Getirdiği • Turan Karakaş
Resimleyen: Oya Silahtaroğlu • Arkın Kitabevi
İstanbul, 1974 • 16 Sayfa
Buğdayın Günlüğünden • Zerrin Arıtan
Resimleyen: Aykut Özbay • Arkın Kitabevi
İstanbul, 1974 • 16 Sayfa
Zengezurlu Süleyman • Abdülkadir Ünlü
Resimleyen: Işıl Salani • Arkın Kitabevi
İstanbul, 1974 • 16 Sayfa
Gecegelen’in Ak Unu • Suzan Albek
Resimleyen: Yurdaer Altıntaş • Arkın Kitabevi
İstanbul, 1974 • 16 Sayfa
Kar Baba • Aziz Nesin • Resimleyen: Leyla Uçansu
Arkın Kitabevi • İstanbul, 1974 • 16 Sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More