İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Çocuk edebiyatının yaşı küçülüyor

“Değişen çocuk algısına göre çocuk edebiyatının işlevi değiştiği gibi yaşı da küçülüyor.”

Söyleşi: Doğan Gündüz-Mustafa Ruhi Şirin

Şair, yazar, çocuk edebiyatı araştırmacısı ve çocuk hakları savunucusu Mustafa Ruhi Şirin, 1977 yılından bu yana çocuklar için çocukların tarafında çalışıyor. Doğan Gündüz, Mustafa Ruhi Şirin ile eserleri ve çocuk edebiyatı üzerine söyleşti. Bu söyleşinin ilk bölümü önceki sayımızda yayımlanmıştır. 

Doğan Gündüz: 28 Ağustos 2014 tarihli günlüğünüze (Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, s.881)“Geçen yılın ekim ayından bu yana üzerinde çalıştığım Kemalettin Tuğcu Armağan Kitabı’nı daha açıkçası Kemalettin Tuğcu Savunması’nı bu yıl sonuçlandırmayı amaçlamıştım,” diye not düşmüşsünüz. Sizinle tanışmama da vesile bu özel kitap, Kemalettin Tuğcu Çocuklara Okumayı Sevdiren Yazar başlığıyla 2018 yılında yayımlandı. Tuğcu’nun yazarlığı, yazdıkları, hakkında söylenenler, eleştiriler hepsinin bir arada olduğu, eski bir kuşağın hatıralarında hikâyeleriyle var olan bir yazarın edebi ve gerçek kimliğinin ortaya çıkarıldığı önemli bir çalışma bu kitabınız. Ekim 2021’de de Yazarak Yaşadım / Kemalettin Tuğcu Kitabı adlı bir başka Kemalettin Tuğcu kitabınız çıktı.  Ön sözünde “birkaç kuşağa okumayı sevdirmiş bir yazarı savunma çabası ve Tuğcu’ya vefa ödeviyle okunmasını dilerim.” diyorsunuz.  Bir dönemin temsilcisi Kemalettin Tuğcu’yu niye savunmalıyız?

Mustafa Ruhi Şirin: Kemalettin Tuğcu hem bir dönem yazarı hem de çocuklarca hâlâ okunan bir yazarımızdır. Türk çocuk edebiyatı tarihinde çocuklar tarafından en çok okunmuş bir yazara vefa ödevi onu savunmayı da gerektirir. Yaşadığı dönemde edebiyat kamusu tarafından yok sayılmış, göz ardı edilmiş, küçümsenmiş bir yazardır Kemalettin Tuğcu. Buna karşılık şimdiye kadar kitaplarını okumuş ve etkilenmiş okurlarının sayısına hiçbir yazar ulaşamamıştır. 1970’li yıllarda “resmi kanon”a dâhil edilen Ömer Seyfettin başta olmak üzere, Kemalettin Tuğcu kadar çocuklarca yaygın ve sevilerek okunmuş ikinci bir yazarımız da yoktur. Yaşadığı dönemde çok okunduğu için incitilmiş bir yazarı savunmak kadar doğal ne olabilir ki! Üstelik de çocuklara okumayı sevdirmiş bir yazar Kemalettin Tuğcu. Kemalettin Tuğcu Anma kitabıyla ilk defa Tuğcu hakkında farklı görüş ve eleştiriler bir araya getirilmiş oldu. 1930’lu yıllardan vefatına kadar ve vefatından sonra yazılanlarla Kemalettin Tuğcu’yu merkeze alarak, değişen çocuk ve çocukluk yanında değişen çocuk edebiyatını yorumlamakla kalmadık, Tuğcu’nun çocukluk tarihi ve çocuk edebiyatı tarihi içindeki yerini belirlemeye de çalıştık. Yazarak Yaşadım/ Kemalettin Tuğcu Kitabı kitabım ile de ilk defa bir Kemalettin Tuğcu portre denemesi yapmış oldum.

DG: 99 Soruda Çocuk Edebiyatı kitabınız 1994’te yayımlandı. 2007’de çıkan Çocuk Edebiyatı Kültürü “Okuma Alışkanlığı ve Medya Sarmalı” ile Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış, Çocuk Edebiyatı Nedir Ne değildir? kitaplarınızın ardından 2016’da Çocuk, Çocukluk ve Çocuk Edebiyatı kitabınız yayımlandı. Çocuk edebiyatı alanındaki emeğinizin merkezinde yer alan bu eserlerinizde edebiyat, çocuk edebiyatı, çocuk, çocukluk üzerine değerlendirmeleriniz yer alıyor. Türkçe çocuk ve gençlik edebiyatı kanonu tartışması başlatabilmek için birçok yazınızda kanon konusuna değiniyorsunuz. Çok olmasa da çocuk edebiyatı kanonu içinde yer alabilecek bazı örneklerden de söz ediyorsunuz. Bu konuyu biraz açabilir misiniz? Bugün nicelik olarak çocuk edebiyatı alanındaki kitaplar baş döndürücü bir hızla artıyor. Bunların içinden Türkçe çocuk edebiyatı kanonunu oluşturabilecek eserlere rastlıyor musunuz? Yoksa geçmişte olduğu gibi bunlar da yakın gelecekte bir dönemin eserleri olarak unutulacak mı?

MRŞ: Kanonla ilgili yazımda ilk sorum şuydu: Kanon konusunu gündeme getirmenin yararı var mıdır? Çocuk edebiyatında kanon tartışmasını başlatmamın öncelikli amacı çocuk ve ilk gençlik edebiyatını, alan edebiyatı çevresiyle kanon fikri etrafında düşünmeye yönelikti. Aradan geçen on yıla yakın dönemde bu konuda yazı yazan olmadı. Oysa kanon tartışmasıyla çocuk edebiyatı eleştirisi de derinlik kazanabilirdi. İkinci sorum şuydu: Türk çocuk ve ilk gençlik edebiyatında kanon konusu şimdiye kadar niçin gündeme gelmemiştir? Edebiyatta kanon tartışmasının 1990’ların sonlarında yapıldığı dikkate alınırsa, çocuk ve ilk gençlik edebiyatında kanon tartışması için bugün de vakit erken sayılabilir. Bana göre asıl neden ise çocuk ve ilk gençlik edebiyatında akademik ve entelektüel düzeyden kaynaklanıyor. Henüz Türkiye’de bireysel yazar çabalarına karşın, çocuk ve ilk gençlik edebiyatı poetik dil ve “estetik saygınlık” düzeyine ulaşmadığı gibi bir-iki istisna dışında, henüz bu düzeyde eser yazılmamıştır. Harold Bloom’un vurgusuyla belirtmek gerekirse, “her güçlü edebî özgünlük kanonlaşabilir”. Kanon’un altın kuralını pedagoji değil eserin estetik gücü belirler. Tekrar etmekte yarar var: Bizde bu yönde ortak kabul görmüş kurucu ve anahtar edebiyat metinleri henüz yazılmamıştır. Çok okunan bazı iyi kitapların olması bu kitapların klasikleşmiş çocuk kitabı olduğu anlamını içermez. Çocuk ve ilk gençlik edebiyatında şimdiye kadar oluşturulmuş listeler ise ortak kabule dayanmayan benzer anlayışların kitap listeleridir… Türkiye’de kanon tartışması için üçüncü sorum ise şu olmuştu: Kanonu kim yapar? Bu soruya iki ardışık soru daha ekleyebiliriz: Çocuk ve yetişkin okur mu? Kanon için belirlenen ölçütlere göre mi seçilir kanonik metinler? Çocuk ve ilk gençlik edebiyatı tarihimiz boyunca ne en iyiler listesi ne en çok okunanlar listesi ne de klasik ve kanonik eserler için ölçek ve ölçütler henüz geliştirilememiştir. “Resmi kanon”a göre ders kitaplarına alınan metinler ve yazarlar da edebî kanon için ölçü olamaz. Belirleyici merci ise çok bileşenli çocuk ve ilk gençlik edebiyatı çevresi olabilir. Bu nedenle de “100 Temel Eser” listeleri “resmî kanon” sayılsa da edebî kanon dışındadırlar… Yarım yüzyıl boyunca okuduğum çocuk kitapları arasında iyi, klasik ve kanonik eser izleri olan kitaplardan söz edebilirim. Ancak kanon belirleme öznel bir seçim değil bir otorite-merci-konsey ile ilgilidir. Kanon tartışmaları pedagojik, görsel, estetik kabul ölçütlerine göre hazırlanacak öneri listelerinden hareketle somut hâle getirilebilir.

DG: 1987, 1988 ve 1989 yıllarında hazırladığınız Çocuk Edebiyatı Yıllıkları Gökyüzü yayınlarından çıkmıştı. Çocuk edebiyatının yeni yeni dillendirilmeye başlandığı bu yıllarda, çocuk edebiyatının görünürlüğü ve kabulü için önemli çalışmalardı bu yıllıklar. 2014 yılı Aralık ayında yayımlanan, Türkçe Çocuk Edebiyatı’nın bugüne dek yapılmış en kapsamlı çalışması olarak değerlendirilebilecek, Türk Dili dergisine özel olarak Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı’nı hazırladınız. Çocuk edebiyatıyla ilgilenen hemen herkesin kitaplığında bulunması gereken bu kitabı/özel sayıyı hazırlama düşüncesi nasıl ortaya çıktı

MRŞ: Çocuk edebiyatı yıllıklarımı çocuk edebiyatını gündeme getirmek amacıyla öngörmüştüm. 1985’te Dünden Bugüne Çocuk Edebiyatımız radyo programını hazırlarken yıllık hazırlama fikri doğmuştu içime. Çocuk edebiyatı kamusunun çok cılız olduğu yıllardı o yıllar. Program ve yıllıklar ilgi görse de ideolojik farklılıklar nedeniyle, bu alanı tekellerinde görenler görmemezlikten geldiler bu çabaları. O gün olduğu gibi bugün de çocuğu ve çocuk edebiyatını ideolojiler üstü görmeyi sürdürmeye kararlıyım. Bu anlayışın en önemli belgelerinden biri de sözünü ettiğiniz Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı’dır. Bu sayı ile bütün bileşenleri ve paydaşlarıyla Türk Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Tarihine not düşmekle yetinmeyip ortak sorunlarla yüzleşme cesareti göstermek istedim. Özel sayı çok ilgi gördü ve birkaç yıl içinde alanında en çok atıfta bulunulan kaynaklardan biri durumuna geldi. Çocuk ve ilk gençlik edebiyatının bileşenleri çerçevesinde ve daha oylumlu çalışmaların her beş yılda bir yapılması gerektiğini düşünüyorum.

DG: Çocuk Vakfı’nın şimdi karşılıklı oturduğumuz bu odasında, çocuk edebiyatına emek veren birçok yazar, şair ve ressamı da ağırladığınızı biliyorum. Onları da sohbetimize de dâhil ederek “vefa ödevimizi” yerine getirmek için birkaç cümleyle çocuk edebiyatımızdaki yerlerinden söz eder misiniz?

MRŞ:

Fazıl Hüsnü Dağlarca: Türkçenin en görkemli çocuk şairi. Sözcüklere çocuğun baktığı ve gördüğü yerden bakmayı ve görmeyi öğreten şair.

Cahit Uçuk: Gökyüzünü çocuklara hayal penceresi yapan çocuk kitapları yazarı.

Kemalettin Tuğcu: Çocuklar için yazarak yaşadığı hâlde en çok incitilmiş yazarımız.

Hasan Lâtif Sarıyüce: Anadolu’yu çocuklar için masal bahçesine dönüştüren masal yazarı.

Cahit Zarifoğlu: Ergin çocuklara kitap yazma cesareti gösteren arkadaşım.

Ülkü Tamer: Çocuklar için hiç şiir yazmasa da çocuk kitapları ve şiiriyle çocuğu ve çocukluğu savunan şairimiz.

Muzaffer İzgü: Türkçeyi ve çocukları güldüren yazarımız.

Refik Durbaş: Çocuklara kitap yazmak için çocukluğuyla yaşıt olmayı başarmış arkadaşım.

Nazan Erkmen: Resimle dünyaya bakan, dünyayı çocuklara resimle sevdiren sanatçımız.

Osman Kehri: Afacan bir çocuk gibi çocuk kitabı resimleyen öncü ressamımız, çok özlediğim bir dost.

DG: Kırk yılı aşkın süredir çocuk edebiyatı, çocuk hakları üzerine çalışıyor, şiirler, masallar, hikâyeler yazıyor, araştırmalar yapıyorsunuz. Bu alanda çalışanları bir araya getirip antolojiler, seçkiler hazırlıyorsunuz. Aramızdan ayrılmış çocuk edebiyatçılarını vefa ödevleriyle hepimize hatırlatıyorsunuz. Kurucusu olduğunuz Çocuk Vakfı aracılığıyla çocuğa söz hakkı verilmeyen eğitim şûralarına katılmayacağınızı duyuruyorsunuz. Çocuktan taraf olan tüm bu çabalarınız çocuk edebiyatı çevrelerinde yeterince karşılık buluyor mu?

MRŞ: Gerçeğin dili yerine algıların felsefe sanıldığı bir çağda dünya çocukları güvende değil. Çocuk Vakfı’nın kuruluş felsefesi, “çocuk onuruna saygı ve çocuktan yana taraf olmaktır”. Hayatlarına dokunduğumuz çocuklar bu anlayışın farkında. Dünyada Covid-19 virüsü ve salgınla ortaya çıkan açıklardan biri de çocuk açığı’dır. Çocuk açığı’nın başat anlamı çocuğa yönelik anlayış eksikliğidir. Çocuk gerçeğiyle yüzleşmeden yeni bir dünya kuramayız. Çocukla ilgili herkesin, özellikle çocuk ödevlerine yönelenler olmak üzere, çocuklar için yazanların, öğretmenlerin, akademik çevrenin, çocuk entelektüellerin, aydınların, Çocuk Hakları Savunucularının ve politikacıların yeniden çocukla sözleşme imzalamalarını ve çocuktan yana taraf olduklarını hayatlarıyla ortaya koymalarını önermiş olmakla yetinmek isterim.

DG: 1974 yılından bu yana, kırk yedi yıldır günlük tutuyorsunuz. Bu günlük bir anlamda çocuk edebiyatının da hafızası gibi. Yayınlanacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum. Sadece bu söyleşi için değil çocuk edebiyatı ve çocuk hakları konusunda yaptığınız çalışmalar için de yürekten teşekkür ederim.

MRŞ: Günlüklerim Türkiye’nin yarım yüzyıllık çocuk ödevlerinin tarihidir. Bir tür sosyal tarih ve çocukluk tarihini kaleme almış oldum. Belge ve dip notlarıyla yayımlanmalarını arzu ediyorum. Aslında söyleşimiz de bir günlük sayılır. İçtenlikle teşekkür ederim size. Arada yine konuşalım; çocukla sözleşme imzalamış olanlar için çocuk ve çocukluk konuşmakla ve yazmakla bitmez…

Kemalettin Tuğcu – Çocuklara Okumayı Sevdiren Yazar, Hazırlayan: Mustafa Ruhi Şirin, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul, 2018, 454 Sayfa
Yazarak Yaşadım – Kemalettin Tuğcu Kitabı, Mustafa Ruhi Şirin, Muhit Kitap Turkuvaz Yayınları, İstanbul, 2021, 140 Sayfa
Çocuk Edebiyatı Kültürü “Okuma Alışkanlığı ve Medya Sarmalı”, Mustafa Ruhi Şirin, Kök Yayıncılık,
Ankara, 2007, 194 Sayfa
Çocuk Edebiyatına Eleştirel Bir Bakış, Çocuk Edebiyatı Nedir Ne değildir? Mustafa Ruhi Şirin, Uçan At Yayınları, İstanbul, 2019 (ilk basımı 2007), 184 Sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çocuk, Çocukluk ve Çocuk Edebiyatı, Mustafa Ruhi Şirin, Uçan At Yayınları, İstanbul, 2019 (ilk basımı 2016), 192 Sayfa
Çocuk Edebiyatı Yıllığı 1987, Hazırlayan: Mustafa Ruhi Şirin, Gökyüzü Yayınları, İstanbul, 1987, 689 Sayfa
Çocuk Edebiyatı Yıllığı 1988, Hazırlayan: Mustafa Ruhi Şirin, Gökyüzü Yayınları, İstanbul, 1988, 374 Sayfa
Çocuk Edebiyatı Yıllığı 1989, Hazırlayan: Mustafa Ruhi Şirin, Gökyüzü Yayınları, İstanbul, 1989, 400 Sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Çocuk ve İlk Gençlik Edebiyatı Özel Sayısı, Türk Dili Dil ve Edebiyat Dergisi, Cilt: CVII, Sayı 756, Aralık 2014, 896 Sayfa
99 Soruda Çocuk Edebiyatı, Hazırlayan: Mustafa Ruhi Şirin, Çocuk Vakfı Yayınları, 99 Soruda Çocuk Dizisi,
İstanbul, 1994, 288 Sayfa
Show More

2 Comments

  • M Abdullah Arslan
    M Abdullah Arslan

    M Ruhi Şirin hocamızın kalemine sağlık

  • Prof.Dr. Mehmet Zeki AYDIN

    Türkiye’de bir araştırma yapılsa, “Sizce ülkemizde, çocuğu savunan kurum ve kişi kim?” sorulsa; oranını tahmin edemiyorum ama en yüksek oranda ÇOCUK VAKFI ve MUSTAFA RUHİ ŞİRİN çıkacağından eminim. Teşekkürler dünyanın en küçük çocuğu.

Comments are closed