İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Küçük kardeşle başa çıkma kılavuzu

Elaine Wickson’ın kaleme aldığı Stan Gezegeni, Stan adlı sıradan bir çocuk ve küçük kardeşi Fred arasındaki “çekişmeli” ama bir o kadar da komik ilişkiyi konu alıyor.

Küçük erkek kardeşinizin beyninin içine bakarsanız, utanç duygusunun kesinlikle bulunmadığını görürsünüz. Küçük erkek kardeşlerin utanç duymaları imkânsızdır (her yerde sadece iç çamaşırı giymenin kabul edilebilir olduğunu düşündüklerine göre bu çok açık). O yüzden de hiç düşünmeden her şeyi rahatlıkla söyleyebilirler. Başınıza gelen, herkesten gizlediğiniz utanç verici bir durum veya hoşlandığınız kızın ismi, küçük erkek kardeşiniz yüzünden, aile büyükleriyle yenen bir akşam yemeğinin en çarpıcı mezesine dönüşebilir.

Yazar Elaine Wickson’ın kaleme aldığı Stan Gezegeni, Stan adlı sıradan bir çocuk ve küçük kardeşi Fred arasındaki “çekişmeli” ama bir o kadar da komik ilişkiyi konu alıyor. Ağabey Stan’in gözüyle izlediğimiz olaylar, çocukların dünyasının ne kadar hassas, nasıl da şaşırtıcı ve büyüleyici olabileceğine dair sayısız ipuçları barındırıyor. Yazar Wickson da tıpkı yarattığı Stan karakteri gibi hayalperest bir çocukmuş. Küçükken okulda matematik kitaplarında rakamlardan arta kalan boşlukları hikâyelerle doldurduğunu, ağaçlara ya da yıldızlara bakarak hayallere dalmaktan bugün bile vazgeçmediğini söylüyor. Çizer Chris Judge ise Dublin’de yaşayan bir illüstratör, sanatçı ve resimli çocuk kitapları yazarı. O da vaktiyle The Chalets adlı bir grupta basgitar çalmış, sanatın farklı alanlarında üretim yapmış. Wickson ve Judge’ın ortak çabasının ürünü Stan Gezegeni, şimdiden yılın en eğlenceli çocuk kitabı olmaya aday.

Hepimizin yıldız tozundan meydana geldiğini söylerler: Ayak parmaklarımızın, porsuğun, çiçeklerin ve hatta çikolatanın. Dolayısıyla, evrendeki her şey aynı maddeden meydana gelir. Stan içinse kesinlikle hayır, her şey değil! “Erkek kardeşim asla değil. O, yüzde yetmiş sinir bozuculuk, yüzde otuz pırttan oluşur. Nasıl kardeş olunacağını bildiğini bile sanmıyorum,” diyor Stan aynı odayı paylaşmak zorunda kaldığı kardeşinden bahsederken. “Odamdaki gömme dolapta yaşasa olmaz mı? Bence, kardeşim orada Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotlar gibi dik pozisyonda uyuyabilir.”

Stan’i okuldaki diğer çocuklardan ayıran en önemli şey, çılgınca bir tutkuyla bağlı olduğu uzay merakı. O, ilgisini kendi kendine keşfetmiş bir çocuk. Hatta bu ilginin Uluslararası Uzay İstasyonu’nun hareketli pırıltısını görüp astronotlara el salladığı zaman ya da kırmızı kırmızı ışıldayan İkizlerevi Yıldızı’nın bir gün patlayarak süpernova olacağını öğrendiği zaman başladığını düşünüyor. Anne ve babası, Stan’in uzay takıntısını hiç anlayamıyor. Kardeşi Fred ise Stan’in şahane uzay posterlerine sümüklerini sürmekle meşgul! “Samanyolu’nda en az yüz milyar gezegen var. Ben nasıl Fred’le aynı gezegene düştüm?” Hayat da keşke Stan’in başucundan ayırmadığı “Uzay Hakkında 1001 Gerçek” kitabı gibi olabilse. “Kitaptaki etkileyici çizimler güneş tutulmasını açıklamaya yardım edebiliyorsa neden herhangi bir şey de erkek kardeşleri nasıl anlayacağımızı açıklayamıyor?”

Peki yaşamdaki her şeyin astronomiyle ilişkisini kolayca kurabilen Stan gibi bir çocuk, hayattan ne ister? Erkek kardeşinin yaramazlıklarından bir an önce kurtulmak mı? Yoo, hayır. Stan için bundan bile önemli bir şey varsa o da gerçek bir teleskoba sahip olabilmek! Bilim fuarının açılacak olması ise Stan’i hayallerine kavuşturmaya çok yakın. Üstelik bu seferki, uzay konulu bir bilim fuarı olacak. Stan hemen kolları sıvamalı ve bilim fuarındaki yarışma için dört kişilik ekibini kurmalı! Öğretmeniyle şöyle bir anlaşma yapıyorlar: Bu fuara katılmak için okulda bir astronomi kulübü kuracaklar, böylece teleskop da bazı hafta sonları Stan’de kalabilecek. Astronomi kulübünün kurulma olasılığı ve hafta sonlarında teleskopla uzay konulu bir projeyi tamamlamak, Stan için, bir rüyanın gerçekleşmesi demek.

Ancak Stan’in iyi bir proje üretmek için biraz kişisel zamana ihtiyacı var. Çünkü kendimize ayırdığımız kişisel zamanlar, genellikle neşeli bir ruh hâline kavuşmamız açısından önemlidir ve yaratıcılığımızı artırır. Belki de bu zaman, Stan’e, her durumda ayağına dolanan yaramaz kardeşi Fred’le başa çıkması için de güç verecek. Fakat o sırada dev bir T-rex maketi olan Rory müzeden kaldırılacak ve her küçük erkek kardeş gibi dinozorlara bayılan Fred de ortalığı ayağa kaldıracak! Ne diyorduk… Kişisel zaman. Ah zavallı Stan…

Altın madeninin çok nadir olmasının sebebi, sönmekte olan bir yıldızın son anlarında, yani bir süpernova patlaması sırasında oluşmasıymış. Hayattaki bazı anlar da gerçekleşmesi imkânsız gibi görünen güzelliklerin umulmadık zamanlarda ortaya çıkmasıysa altından daha değerli olabiliyor. Stan Gezegeni, her ne kadar bir “erkek kardeşle başa çıkma kılavuzu” olsa da her sayfasında sevginin ve paylaşmanın mutluluğunu gösteren keyifli bir kitap.

Stan Gezegeni

Elaine Wickson

Resimleyen: Chris Judge

Türkçeleştiren: Onur Varır

Editör: Yağmur Saygılı

Çeviri Editörü: Yasemin Yener

Bilgi Yayınları, 240 sayfa

Show More