İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Haydi! Hayallerimizi gerçekleştirmeye

Elçin KUZUCU

Hayat hepimize aynı şartları sunmuyor. Kimimiz istediklerimize ulaşmak için çok büyük mücadeleler verirken kimimiz de başkasının hayal bile edemeyeceği imkânlara daha doğuştan sahip oluyoruz.

İşte Benim Adım Palyaço kitabının başkahramanı Can, 11 yaşında annesi ve ağabeyiyle yaşayan, küçük bir palyaço. Okul masraflarını çıkartmak ve ailesine yardımcı olmak için ağabeyiyle birlikte okul saatleri dışında, çocukların doğum günlerine giderek kazançlarını sağlıyorlar.

Eskiden bakkallara külah, kese kâğıdı yapıp satan; uzun yaz tatillerinde bir esnaf yanında çırak olarak çalışıp, okul dönemi için harçlığını çıkaran çocukları hatırlar mısınız? Yolda yürürken herhangi bir köşede fark ettiğiniz, bir dükkânda kendisinden bir şeyler istediğiniz çocuklardan biri Can. O kadar gerçek!

Hayat hepimize aynı şartları sunmuyor. Kimimiz istediklerimize ulaşmak için çok büyük mücadeleler verirken kimimiz de başkasının hayal bile edemeyeceği imkânlara daha doğuştan sahip oluyoruz. Ancak yetersiz imkânlara sahip olmak demek, hayata dair tüm beklentilerimize küsüp, bir kenarda yaşamak olmamalı!

Kitabı okurken size, Can’ın 2-0 yenik başladığı hayatta, işler fazla yolunda gidiyor gibi görünebilir. Ancak bu da hayatın bir gerçekliği değil midir? Bir taraftan eksik olan, başka bir
taraftan fazla olamaz mı?

Sevgili Nilgün Ilgaz, bu eserinde bize Can’ı içimizden biri olarak fark ettirmekle kalmıyor, Can gibi çocukların çevresinde keşfedilip desteklendiği takdirde, en güzel yerlere ulaşabileceğini de hatırlatıyor. Can, gittiği doğum günlerinde “Neden ben?” diye sorgularken; “Olsun varsın! Güleceğim de ağlayacağım da! Bir süre daha çalışmalıyım” cevabıyla, hedefe gidilen yolda zorlukları kabullenmeyi öğretiyor.

Eserde; Can’dan mücadeleyi, ağabeyinden kabullenişi, Banu öğretmenden cevherleri keşfetmeyi, Ali’den akran zorbalığını ve aslında şiddet eğilimli çocukların kendi ailelerinde şiddet gördüklerini, Yasemin ve Ahmet’ten dostluğun sınırsız desteğini öğreniyoruz. Anlatı, ilk bakışta fazla didaktik olarak görülse de hayatımızdaki en mucizevi öğretmenler bazen bu tür kitaplardır. İşaret parmağını sallayarak; “Şunu yapmalısın, bunu yapmamalısın!” diye bağıran birilerini duymak yerine, hayatımızın gerçek bir kesitinden güçlü olay kurgusunu okuyarak da öğrenebiliriz, yeter ki isteyelim!

Her bir karakterden öğrendiklerimiz ve çocukların iç dünyalarına çıktığımız yolculuk eserin buz dağının üzerinde kalan kısımları. Tıpkı: “Tüm düşlerimiz gerçekleşebilir, eğer onları kovalayabilecek cesareti kendimizde bulursak” dediği gibi Walt Disney’in. Buz dağının altındaki kısım ise eseri bir çocuk kitabı olmaktan çıkartıyor. Hayallerimizin peşinden koşarken tüm güçlüklere göğüs germeyi, pes etmemeyi öğütlüyor ve bizi sevenlerin de desteğiyle hedefimize ulaşabileceğimizi anlatıyor. Kumbarada biriktirdiğimiz parayla hayalini kurduğumuz oyuncağı almak ya da karne hediyesi olarak o çok arzu ettiğimiz bisiklete ulaşmak gibi unuttuğumuz bir hazzı yeniden tadıyoruz. Üstelik yazar, bütün bu tadına vardığımız duyguları, kitabın kahramanlarının hayatındaki olaylarla öğrendiklerimizi -belki yeniden hatırladıklarımızı- bilim projesi ya da tiyatro yarışması gibi güncel etkinlikleri kullanarak bize yaşatıyor. Okullardaki bu etkinliklerle nice
Canlar keşfediliyor.

Nasıl ki hâlâ keyifle okuduğumuz, Rıfat Ilgaz’ın ölümsüz eseri Hababam Sınıfı bizi capcanlı atmosferin içine alıyor; işte Nilgün Ilgaz da Benim Adım Palyaço ile toplumun içinden gelen, gözümüzün önünde yaşanan, belki de unuttuğumuz ya da fark etmediğimiz birçok duyguyu, sorgulamayı bize yaşatıyor. Can gibi hayallerinizin peşinde koşarken, nice Banu öğretmenlerle, Yasemin ve Ahmet gibi arkadaşlarla karşılaşmanız ümidiyle!

Benim Adım Palyaço Nilgün Ilgaz Çınar Yayınları, 118 sayfa
Benim Adım Palyaço
Nilgün Ilgaz
Çınar Yayınları, 118 sayfa
Show More