İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Macera arayanlar buraya

Çizimler ve renk kullanımı, hikâyenin önüne geçecek kadar iyi. Maalesef Türkçesi sanki çevirmenden doğruca mizanpaja geçmiş hissiyatı yaratıyor.

Yazan: Olcay Mağden Ünal

Şehrin en havalı gazetesinde tuhaf bir ilan vardı, hem de bir penguene ait: Maceracı Bay Penguen gizem peşinde. Ancak aradığı heyecan bir türlü kapısını çalmıyordu. Üstelik ofisi de yeni tutmuş, kafasındaki içinden ok geçen şapkaya ve boynundaki şık papyona epey bir para bayılmıştı. Ödenmemiş faturalar ve dolapta kalan son öğle yemeğini düşünürsek “Profesyonel Maceracılık” taki ilk iş günü hiç de eğlenceli geçmiyordu. Böyle giderse neyi var neyi yok yanına alıp Güney Buzulu’na postalanması an meselesiydi. Oysa şimdiye dek hazinelerin peşine düşmeli ve türlü tehlikeye göğüs germeliydi, ne de olsa macera kitaplarında hep böyle olurdu. Derken, tam da her şeyden ümidini kesmek üzereyken, telefonu çalıverdi.

Arayan, Olağanüstü Nesneler Müzesi’nin sahibi Mübeccel Kemik’ti. Müzenin çok eskidiğini, duvarların neredeyse yıkılmak üzere olduğunu söylüyor ve tek kurtuluşun büyük büyük büyük babasının müzenin içine bir yere gömdüğü hazineye ulaşmaktan geçtiğini anlatıyordu. İşte Bay Penguen beklediği macerayı kapıda ararken telefonda bulmuştu. Üstelik hazine bulunduğunda dolgun da bir ücret alacaktı. Bir taşla iki kuş. Derhâl yaveri Cezmi’nin makamının yolunu tuttu. Burası ofisteki dosya dolabının üçüncü çekmecesinden başka bir yer değildi elbette. Çünkü Cezmi hiç konuşmayan ve aklındakileri kâğıda yazarak anlatan melon şapkalı bir örümcekti. Tabii bu hikâyeye bir de parklarda yaşayan, üst üste en az on beş mont giymesiyle meşhur Esma Tezcan ve onun kravatlı kuşları eklenmeliydi. Esma, Bay Penguen ve Cezmi’nin sıkı arkadaşıydı ve hikâyenin düğümü onun ellerinde çözülecekti.

Maceracı ikili müzeye varır varmaz Bayan Kemik ve onun epey uzun, bir o kadar da iri kardeşi Mustafa’yla birlikte hazinenin peşine düştü. Tabii önce ipuçlarına ihtiyaçları vardı. Buldukları ipucu onları başta gizli bir geçide, sonra da derinlerdeki karanlık ve de vahşi bir ormana götürdü. Bu yolu bulmalarında kungfu yeteneklerini sergileyen Cezmi’nin payı büyüktü elbette. Bu andan sonra gizem iyice artacak, kütük zannettikleri şeyler kütükle uzaktan yakından alakası olmayan hayvanlara dönüşecekti. Şelalelerden yuvarlanacak, karşılarında gizli odalar belirecekti. Başlarına hiç ummadıkları işler gelecek, hikâye sonlanmaya
başladığı yerden yeniden başlayacaktı.

Özlem Tutar çevirisiyle Türkçeleştirilen Bay Penguen ve Kayıp Hazine, keyifli dili, eğlenceli çizimleri ve özellikle de maceracı köpek Claude serisiyle tanınan, bol ödüllü İngiliz yazar ve çizer Alex T. Smith tarafından yazılmış. Smith’in diğer kitapları gibi burada da macera ön planda. Kolay okunan sade bir dili var ve heyecanlı ritmi merak uyandırıyor. Müthiş bir kurgusu, tatmin edici karakter, mekân tasviri ve can alıcı bir sonu yok. Ancak yine de hedef kitlesine serüven dolu, keyifli bir okuma deneyimi yaşatabilir. Çizimler ve renk kullanımı, hikâyenin önüne geçecek kadar iyi. Maalesef Türkçesi sanki çevirmenden doğruca mizanpaja geçmiş hissiyatı yaratıyor. Gerçi kitabın künyesinde editör, yayına hazırlayan ya da son okuma gibi bir detay
bulunmadığına göre belki de gerçekten öyledir. Editör gözüyle toparlanması gereken yerler mevcut. Orijinal metnin çok az bir kısmına ulaşabildiğim için detaya hâkim olmasam da yaptığım ufak karşılaştırma sonucu Türkçe isim seçimlerine de pek anlam veremedim.

Bay Penguen ve Kayıp Hazine
Alex T. Smith
Türkçeleştiren: Özlem Tutar
Hep Kitap, 208 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More