İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Buzdolabında isyan!

Sebzelerin her birine ayrı ayrı saygı duyuyorum ama her bireyin herhangi bir yiyeceği sevmeme ve yememe hakkı olduğunu da belirtmeliyim.

Yazan: M. Banu Aksoy

Doğrudan konuya gireyim: Çocuklar pekâlâ sebze yer. Hem de bayıla bayıla… Çocukların sebze sevmediği ve yemediği iddiası yetişkinlerin uydurmasından başka bir şey değildir. Bir çocuk sebze sevmemeye ve yememeye başladıysa da bence bunun
başlıca sorumlusu yine yetişkinlerdir. Ne yazık ki bir küçük insan brokolinin kötü, kerevizin iğrenç veya lahananın rahatsız edici olduğunu çevresinden -çevresindeki yetişkinlerden– ne kadar çok duyarsa, günün birinde sebze yemeyen bir insana dönüşmesi olasılığı da o kadar yüksektir. Sebzelerin kötü veya lezzetsiz olduğu mesajı vermekten vazgeçelim.

Yazar David Aceituno da çocukların sebze sevmemeleri ihtimalinden yola çıkmış olsa gerek ki sebzeleri sempatik
göstermeye yönelik bir kitaba imza atmış. Sebzelerin İsyanı, bir buzdolabının içinde patlak veren sebze ayaklanmasını konu ediyor. Balkabağı huysuz ve sulu gözlü çocuklardan usandığını haykırırken pazı çocukların onlardan iğrenmesine itiraz ediyor.
Ardından isyana katılan sebzelerin her biri kendi meramını dile getiriyor. Bunu yaparlarken de alttan alta “Biz iğrenciz,” mesajını da sık sık veriyorlar.

Sebzelerin İsyanı’nı okuyunca aklıma gelen ilk şey Drew Daywalt’ın yazdığı ve Oliver Jeffers’ın enfes ilüstrasyonlarıyla hayat verdiği The Day the Crayons Quit adlı kitap (ve onun devam kitabı olan The Day the Crayons Came Home) oldu. Orada bir boya kutusunun içindeki kalemler işi bırakıyor ve sahipleri olan çocuğa bunu birer mektupla anlatıyorlardı. Burada ise her bir sebzenin genel olarak çocuklara hitaben kaleme aldıkları şikâyetleri yer alıyor. Her sebzeye belirgin bir kişilik özelliği atfedilirken, her sebzeye ayrılmış sayfada da bu kişiliği yansıtan bir üslup yaratılmış. Sebzelerin İsyanı’nı okurken her iki kitabı karşılaştırmaktan kendimi alamadım. Açıkçası Daywalt’ın boya kalemlerinin sempatikliğini -ki bunda Oliver Jeffers’ın çizimlerinin katkısı çok büyük- Aceituno’nun sebzelerinde bulamadım. Daniel Montero Galán’ın çizdiği sebzelerin ifadelerini ise genel olarak itici buldum.

Bitirirken, sebzelerin her birine ayrı ayrı saygı duyduğumu ama her bireyin herhangi bir yiyeceği sevmeme ve yememe hakkı olduğunu da belirteyim.

Sebzelerin İsyanı
David Aceituno
Resimleyen: Daniel Montero Galan
Türkçeleştiren: Fatih Yıldız
Editör: Ezgi Berk
Hippo Kitap, 48 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More