İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Fikirleri sahipsiz bırakmamak için…

Tıpkı bizimki gibi bir ülke. Oradakiler aynı sen ben gibi yaşıyorlar: Oynuyor, yiyor ve uyuyorlar. Düzenlerinin bozulmaması için kendilerine belli aralıklarla bir lider seçiyorlar. Kapalı bir kutuya kâğıt atıyor ve buna “oy kullanmak” diyorlar.

Yazan: Suzan Geridönmez

İlk bakışta Fareler Ülkesi’nde her şey yolunda görünüyor. Seçilen büyük, şişman ve siyah kediler, herkesin uyması gereken kanunlar çıkarıyor: Kedi patileri daha rahat girsin diye fare delikleri büyütülmeli; kediler avlanırken daha az yorulsun diye farelerin hızlı koşması yasaklanmalı.
Her şey bizim buraya ne kadar da benziyor! Eh, fareler için yaşam da giderek çekilmez hâle geliyor. Ama demokraside çareler tükenmiyor. “Artık siyah kedilere oy yok!” diyen fareler bir sonraki seçimde beyaz kedileri başa getiriyor. Kampanyalarında yuvarlak fare deliklerine çözüm getireceklerini vadeden beyaz kediler sözünde duruyor. Artık fare delikleri kare ve eskisinden büyük. Hâliyle beyaz kedi yönetiminden memnun kalmayan fareler, tekrar siyah kedilere şans veriyor. Sonra da yine beyazlara. Hatta siyah ve beyaz kedilerden oluşan bir yönetim de deniyor ve buna “koalisyon” diyorlar. Ama her şey nafile, fare gibi konuşan benekli kediler dahi farelerin dertlerine derman olamıyor.
Derken, küçük bir farenin aklına bir fikir geliyor. “Belki de…” diye tereddütle mantık yürütmesine karşın sonunu getirmekten geri durmuyor: “biz kendi kendimizi yönetmeliyiz.”
Fareler Ülkesi neden bizim ülkemizden geri kalsın ki?! Apaçık mantığın vardığı yer de apaçık tabii: Küçük fare hapsi boyluyor…
Çocuk kitaplarında sahicilik zedelenmemeli ama illa ki umut olmalı denir ya… Açıkçası Çinli illüstratör Ma Sanjin’in çizimlerinden karanlık bir ironi akıyor. Saray sofralarını çağrıştıran masalarda tıkınan sivri dişli kedilerin, kimi yiyip bitirdiği gözden kaçmasın diye sonraki sayfayı koca bir fare mezarlığına ayırmaktan çekinmediği gibi parmaklıklar arkasındaki küçük fareyi de pek umutvar resmetmiyor.
Ama bir fare ya da insandan farklı olarak, fikirleri hapsedemezsiniz. Ne duvar ne sınır tanıyan fikirler çoğalıp yeni fikirler doğurur. Bu yüzden Fareler Ülkesi artık kediler tarafından yönetilmiyor.
Darısı başımıza diyelim! Kitabın “mutlu son”una, yazar Alice Méricourt’un katkısı olmadığını da belirtelim. Politik çocuk edebiyatının şahane bir örneği gibi duran metnin aslı, 1930’lu yıllarda Kanada’da çalışan sınıfların parlamentoda yeterince temsil edilmediğini savunan sosyalist rahip Tommy Douglas’a ait. Bu konuşmayı yaptıktan on yıl sonra Yeni Demokrat Parti’nin lideri seçildi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Fareler Ülkesi
Alice Méricourt
Resimleyen: Ma Sanjin
Türkçeleştiren: Cemile Özyakan
NotaBene Yayınları, 32 sayfa
Show More