İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Ne olacak bu Dünya’nın hâli?

1880’den bu yana yeryüzündeki sıcaklık bir derece artmış ve bilim insanlarına göre bu miktar, durumun ciddiyetini anlamak için yeterli. Önemsenmesi gereken bir başka nokta da 1950 yılından bu yana artışın daha da hızlanmış olması.

Yazan: Toprak Işık

Buzullar gezegenimizi serinletiyor mu? Okyanuslar ısınırsa balıklar terler mi? Kuzey Kutbu mu daha soğuk Güney Kutbu mu? Hava kirliliği ne zaman başladı? Bunlar, Federico Taddia ile Elisa Palazzi’nin yazdıkları, Antongionata Ferrari’nin resimlediği kitabın bölüm başlıklarından bazıları… Yanıtlar, bölümlerin içinde ayrıntılı olarak veriliyor. Sorulardan en önemlisi de kitabın adında yer alıyor: Dünya’nın Neden Ateşi Var? Ve İklim Hakkında Birçok Soru Daha… Esma Fethiye Güçlü’nün İtalyancadan çevirdiği eseri Ketebe Yayınları, “Zehir Gibi Kafalar” adlı setin kitaplarından biri olarak yayımlamış.
Seçilmiş soruların hiçbiri, sorumluluk sahibi birinin bundan bana ne diyebileceği türden değil. Hatta yanıtları okuyanların, dünyayı kurtarmak için gerçekten bir şeyler yapmanın zamanı gelmiş, demeleri olası. Bilime kulak verenler genellikle Dünyamızın geleceği hakkında endişelenmemiz gerektiğini düşünüyorlar. Dünya’nın iklimindeki değişim en önemli kaygı kaynaklarından biri.
Aslında kitapta dillendirilmemiş sorulardan biri de şu: Bu kitabı neden okumalısınız? Diğer soruların yanıtları bir araya geldiğinde bunun da yanıtı verilmiş oluyor. Ateşi varsa, gezegenimiz hasta demektir. Dünya’nın sayısız konuğundan biri olarak biz insanların bu durumu dert edinmesi son derece anlaşılır. Hasta bir ev sahibinden konuklarını rahat ettirmesini bekleyemeyiz.
Kendi ateşimizi bir derece yardımı ile kolayca ölçebiliyoruz. Dünya için ise yıllar süren gözlemler gerekiyor. On sekizinci yüzyılın ikinci yarısından beri yeryüzünün farklı yerlerine kurulan çok sayıda ölçüm istasyonu var. Bu istasyonlardan yıllar boyunca alınan ölçümler Dünya’nın ısındığını kesin biçimde gösteriyor. 1880’den bu yana yeryüzündeki sıcaklık bir derece artmış ve bilim insanlarına göre bu miktar, durumun ciddiyetini anlamak için yeterli. Önemsenmesi gereken bir başka nokta da 1950 yılından bu yana artışın daha da hızlanmış olması. Peki bu olumsuz gidişte kabahat bize mi ait?
Dünya’yı Güneş ısıtıyor ama sıcaklığı sadece ona ulaşan ışınlar belirlemiyor. Işınların Dünya’ya vardıktan sonra başlarına neler geldiği de önemli. Örneğin beyaz zeminler onları neredeyse aynen geri yansıtıyor. Bu, ısının karla kaplı yüzeylerde tutulamaması demek. Toprak ise ısıyı daha çok emiyor. Yeryüzünden yansıyan tüm ışınlar uzaya saçılmıyor. Dünyamızın etrafını battaniye gibi saran sera gazları, yansıyan ışınların bir kısmını atmosferde hapsediyor; bu sayede gezegenimiz yaşama elverişli bir sıcaklık seviyesini koruyabiliyor. Battaniyeyi oluşturan gazlar arasında karbondioksit de var. Petrol, doğal gaz ve karbon gibi yakıtları kullandıkça karbondioksit üretiyoruz ve bu karbondioksit dünyamızı saran gaz tabakasını kalınlaştırarak ısınmanın artmasına neden oluyor.
Canlılık hassas bir denge sayesinde başlamış ve devam edebilmesi için o dengenin korunması şart. Dünyadaki yaşama göreli geç dâhil olmamıza rağmen, yarattığımız etki ile doğal dengeyi sarsabiliyoruz. Örneğin ürettiğimiz karbondioksit ile sera gazlarından oluşan tabakanın kalınlaşmasına neden olarak bunu yapıyoruz. Isınma böyle devam ederse içinde bulunduğumuz yüzyılın sonuna kadar Kuzey Kutbu’ndaki sıcaklık bugünkü değerinden on bir derece daha yüksek olacak, ki bu doğal dengenin alt üst olması anlamına geliyor.
İklimin değişmesi sadece bizi değil tüm canlıları etkiliyor. Biz ettiğimizi buluyoruz diyebiliriz ama diğer canlılar bizim ettiğimizi buluyorlar. Ancak şu da var ki iklim değişikliğinin tek nedeni biz değiliz. Son bir milyon yılda sekiz kez buz devri yaşanmış. Demek ki yaklaşık yüz bin yılda bir buz devri yaşanması normal…
Kitabın girişinde de belirtilmiş; okur, baştan sona, sondan başa ya da rastgele seçtiği bölümleri birbirlerinden bağımsız biçimde okuyabilir. Gerçekten de baştan sona okumak bazı konularda tekrar hissi verdiğinden sıkıcı gelebilir. Okurun içindekiler bölümünden ilgisini en çok çeken soruları seçerek ilerlemesi daha keyifli olabilir. Buradan tahmin edileceği üzere her bölüme konu olan sorunun yanıtı tek başına anlaşılabilecek şekilde sunulmuş.
Kuşkusuz iklim dünyanın sağlığı açısından hayati öneme sahip. İklimi çok karmaşık bir düzen belirliyor. Bunu anlayabilme çabası iklim bilimi diye yeni bir alanın doğmasına neden olmuş. Böyle kitaplar hem iklim değişimi konusundaki farkındalığı hem de iklim bilimine ilgiyi artırmaları açısından değerli. Çevreye duyarlı kuşakların kuracakları düzen Dünya’nın doğal dengesi ile barışık olacaktır. Bu, bindiğimiz dalı kesme çabasını sonlandırmamız anlamına gelir ki, böylesi bir olumlu değişime gezegenimizden önce bizim ihtiyacımız var.

Dünya’nın Neden Ateşi Var? – Ve İklim Hakkında Birçok Soru Daha
Federico Taddia – Elisa Palazzi
Türkçeleştiren: Esma Fethiye Güçlü
Yayıma Hazırlayan: Feride Kurtulmuş
Proje Editörü: Didem Demirel
Ketebe Yayınları, 96 sayfa
Show More