İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Evin sesine kulak vermek

Dayanışma ve güvenin önemini ilikte hissettiren Vahşi Ev, özünde dünyaya anlayış ve şefkatle bakmaya çalışan çocukların hikâyesi. Bunu yapmakta zorlanan ne çok yetişkin olduğunu hatırladığımızda, kitabın kıymeti daha da iyi anlaşılıyor.

Yazan: Karin Karakaşlı

Ev dediğimizde, gözümüzün önünde sadece duvarları, çatısı ve sütunlarıyla bir mesken canlanmaz. Evi ev kılan, onun içerdiği hayattır ve bu hâliyle ev, edebiyatta da çok önemli bir yere sahiptir. Çocuk edebiyatının sevilen yazarlarından Siri Kolu da bir üçlemenin ilk kitabı olarak yazdığı Vahşi Ev başlıklı romanda, yollara düşmeye karar veren, sırlarla dolu bir ev eşliğinde genç okurları olağanüstü bir maceraya davet ediyor. 

Ayrıntı Yayınlarının çocuk ve gençlik edebiyatı alanına yoğunlaşan dalı Dinozor Genç’ten çıkan romanı, Nil Deniz Çidanlı, Villitalo başlıklı Fince aslından çevirmiş. Kitap, daha önce yazarla ders kitapları alanında ortak çalışmalarda bulunmuş Johanna Lumme’nin siyah-beyaz keyifli çizimleriyle de dikkat çekiyor ve büyük punto baskısıyla çocuk okurlarına rahat bir okuma vadediyor.

Romanın baş kahramanı Tomtom’un gözünden, ben anlatıcı diliyle takip ettiğimiz hikâye, oğlanın babasının gizemli milyoner Van Böök’ün villasına bina yöneticisi seçilmesiyle başlıyor. Her bir kiracısı özenle seçilen Hışırtı Hisar denilen bu villa, Tomtom’un ailesinin taşındığı gece hareket etmeye başlayınca bizler de asıl macerayla tanışmış oluyoruz. Bu olağanüstü durum karşısında kısa sürede birleşen villanın çocukları çok geçmeden duvar kâğıtlarının yer değiştirdiğini, evin gizli düğmeleri ve geçitleri bulunduğunu ortaya çıkarıyor. Hışırtı Hisar’ın çocuk sakinleri Tomtom; arkadaşları Harto, Kajo, Ruso ve ablası Onerva bir yandan villanın gizemini çözmeye çalışırken, aslında en çok da insan denen varlığın zorlu çelişkilerini anlamaya çalışırken buluyor kendilerini.  

BÜYÜMEK DENEN MACERA

Hareket etmeye başlayan bu evin nasıl yönlendirileceği, dahası evin peşinde kimlerin olduğu çocukların yanıtını bulmaya çalıştıkları soruların başında geliyor. Heyecanlı kovalamaca sahneleri ve ilginç karakterleriyle temposu bir an bile düşmeyen Vahşi Ev, Tomtom’un uzağa taşınan en yakın arkadaşı Amir’e yazdığı mektuplarla zenginleşmiş. Bu mektupların birinde Tomtom, sabitlikle özdeşleşmiş ev kavramının kendisi ve ev sakinleri için nasıl değiştiğini adeta sinematografik bir dille anlatmış: 

Çatıdan çok uzağı görebiliyorsun. Uzakta, gözden kaybolan şehirler görüyorum. Bazen, binaların üst katlarında yaşayanların bizi pencerelerinden seyrettiğini görüyoruz. Uğuldayan ormanlar görüyoruz… Bir keresinde geyik gördüm. Evimizden korkup ormana koştu… İnsanların bu mevsimde bile yüzmeye gittiği kumsallar görüyorum. Tahmin edeceğin gibi hareket halindeki evden atlayıp yüzmeye gidemiyoruz. Siz o bakımdan şanslısınız. Biz her şeyi es geçip gidiyoruz. Biz sürekli seyir halindeyiz. Vahşi Ev’de yaşamak işte böyle bir şey. Sürekli seyri halinde olmak…

Türkçede ilk kez 2015’te Aylak Adam’dan çıkan Biz Haydutgiller (Me Rosvolat) serisiyle okuruyla buluşan ve birbirinden özgün karakterleriyle dikkat çeken Kolu, şekerleme düşkünü ve haydutluk yaparak hayatta kalmaya çalışan bir aileye gelen beklenmedik bir misafirle birlikte yaşanan değişiklikleri anlatıyordu. 

1972’de Finlandiya’nın Kouvola şehrinde doğan Siri Kolu, yazarlığının yanı sıra tiyatro eğitmeni, oyuncu, oyun yönetmeni, senarist ve oyun yazarı olarak da tanınıyor. Yüksek öğrenimini tiyatro alanında yapan Kolu, 2008’de yayımladığı Metsänpimeä başlıklı kitabının ardından asıl ününü Me Rosvolat (Biz Haydutgiller) ile sağladı. Çocuk kitapları farklı dillere çevrilen ve pek çok ödüle layık görülen yazar; drama yöntemleri kitabı, Fin peri masalları, kısa öyküler gibi farklı eserlere de sahip.

Ortak bir amaç uğruna birbirlerine karşı ön yargılarını da aşmaya koyulan çocukların bağı, Tomtom’un uzaklardaki Amir’le dostluğuyla güçleniyor. Bu noktada Tomtom’un hafızayla ilgili saptamaları da takdire değer: “Birdenbire çok üzgün hissediyorum. Bazı şeylerin hafızamdan silindiğini fark ettim. Okula gitmek için birlikte bisiklete bindiğimizde nasıl hissettiğimi hatırlamıyorum. Meydandaki pastaneden sabahın altısında aldığımız poğaçaların nasıl koktuğunu hatırlamıyorum. Ne zaman geri döneceğimi ve o zamana dek neleri unutacağımı bilmiyorum. Eğer beni bu kadar üzecekse sana yazmaya devam edebilir miyim bilmiyorum. Beni unutmaman için yazmalıyım.”

Vahşi Ev, heyecanlı olay örgüsü ve sürükleyici akışının içerisinde daha derin bir anlam katmanı barındıran kitaplardan. Dayanışma ve güvenin önemini ilikte hissettiren Vahşi Ev, özünde dünyaya anlayış ve şefkatle bakmaya çalışan çocukların hikâyesi. Bunu yapmakta zorlanan ne çok yetişkin olduğunu hatırladığımızda, kitabın kıymeti daha da iyi anlaşılıyor. Bu çocuklardan öğrenecek çok şey var. Vahşi Ev’e adım atmanız yeterli…

 

 

 

Vahşi Ev
Siri Kolu
Resimleyen: Johanna Lumme
Türkçeleştiren: Nil Deniz Çidanlı
Editör: Nihal Ünver
Dinozor Genç, 224 sayfa

 

Show More