İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Sırlar sonsuza kadar sır olarak kalır mı?

Bir çocuk kitabı için “sır” en cazip davet türlerinden biridir. Nehir Yarar da okurunu böyle davet ediyor sayfaların arasına.

Yazan: Dilek Büyük

Tuğçe’nin bir başkasına ait mektubu açması, açmakla da kalmayıp, okumasıyla başlar hikâye. Ailesi ile yeni bir apartmana taşınmışlardır ve kendisinden bir yaş büyük bir de ablası Tuğsem vardır. Zıt kardeşlerdir; Tuğçe ne kadar sakin, kendi hâlindeyse, Tuğsem de tam tersine çıkarını kollayan, arkadaş edinmekte güçlük çekmeyen, dışa dönük biridir. Tuğçe yeni okuluna alışmaya çalışmaktadır, arkadaş edinmesi kolay olmaz. Oysa ablası için bu çok kolaydır ve bu yüzden sık sık Tuğsem’in alay ettiğini görürüz. Okulda arkadaş edinmekte güçlük çekse de apartmanda alt katta oturan yaşlı kardeşler Fazilet Hanım ve Ahmet Bey’le tanışır Tuğçe. Merakına yenilip açtığı esrarengiz mektup, komşularıyla arasında sır olur. Derken, babaanne dahil olur kadroya. Hastaneden yeni çıkmıştır, bir süre oğlunun evinde kalacaktır. Çenesi düşük kuşu Toto da elbette onunla olacaktır. Ve Tuğçe odasını babaannesi ile paylaşmak zorundadır. 

Hikâyenin devamında başka karakterler de dahil olur: Kitabın başında şöyle bir görünen Zafer ve arkadaş bulmak isteyen Pelin. Bir rastlantı sonucu Zafer’in de bir sırrı olduğunu öğrenirler. Ardından Pelin’in anneannesi ve büyük anneannesiyle tanışırız. Onları da betonlaşmaya direnip, evlerini ve bahçelerini korumaya kararlı, dinç yaşlılar olarak tanırız.

Nehir Yarar karakterlerini yaratırken hayli gerçekçi davranmış ve metni diyalog ağırlıklı kurgulamış; yapılarına uygun dozda mizah kullanmayı da unutmamış. Genel olarak neşeli ve umutlu karakterler görüyoruz. Yer yer okuru hüzün duraklarına uğratsa da burada çok bekletmeden yeniden gülümseten yerlere taşıyıveriyor yazar. 

Kitap, tema olarak da bir hayli bol malzemeye sahip. Farklı ilişki türlerini, okumaktan ziyade, neredeyse keyifle izliyoruz. Tuğçe ile Tuğsem’in zıtlıkları, aile bireylerinin birbirine davranışı ve iş bölümleri, kuşaklar arasındaki farklar ve bunların toleransı, günümüzde epeyce azalan komşuluk ilişkileri, arkadaşlık kurma ve bu arkadaşlıklar içinde farklılıkları görüp, kabullenerek devam edebilme, birbirinden ayrı düşmüş iki dostun ilişkisi. Bir de kitaba adını veren “sır” meselesi var. Bu ilişkiler içinde birden fazla sır görüyoruz. İki eski dostun arasında yıllar boyu gizli kalmış bir görev sırrı, Zafer’in akşamları annesiyle geçinmek için çöp konteynerlerinden plastik ve kâğıt toplaması, arkadaş edinmekte hızlı ve başarılı görünen Tuğsem’in aslında arkadaşlarının eşek şakasına maruz kalıp, üzülmesi. Yer yer gerçek bilgiler de serpiştirilmiş metne. Ve tüm bunları birbirine maharetle bağlayıp, okuyanın dudaklarında sık sık gülümseme oluşturacak, su gibi akan bir metin ortaya çıkarmış Nehir Yarar.

Her şeye bir cevabı ve çözümü olan babaannenin, Tuğsem’in arkadaşlarının yaptığı eşek şakasına karşılık, bunu yapanları isimleriyle sosyal medyada teşhir etme çözümü her ne kadar tartışılır görünse de bunu “olumsuz üzerinden olumluyu” düşünmek üzere de değerlendirebiliriz. Her hikâyede sadece doğru davranan karakterler olması gerekmez. Yanlış ya da doğruluğu şüpheli davranışlar da doğru olanı göstermenin bir yöntemi olarak düşünülmeli. İki yaşlı arkadaşın gizli görevleri sırasındaki yanılgıları ve biyolojik silahlarla ilgili bölüm, diğer unsurlar kadar içime sinmese de kitabın ana teması olan “sır” konusunu desteklemiş. 

Birini mutlu etmek için, artık hayatta olmayan başka biri adına mektup yazma fikri de kahramanlarımızın beklemediği sonuçlar doğuruyor. Başkası adına kararlar vermek, başkasının sesi olup, bir şeyler anlatmaya çalışmak ne kadar doğru sorusunu da bırakıyor yazar okurunun zihnine. 

Final sahnesiyle başlayan, çember yapıdaki kitap, okura tam polisiye türde bir serüvene başlayacak hissi verirken, birden yön değiştiriyor ve metin boyunca yazar, okuru hiç yormadan konudan konuya taşıyıp, peş peşe yeni karakterlerle tanıştırıyor. Neşeli ve akıcı bir dili harç yapıp, bunca malzemeyi yerli yerinde kullanınca bir çırpıda okunan bir kitap çıkmış ortaya. Okuyanın çevresine baktığında pek de yabancı olmadığını fark edeceği karakterlerin varlığı da kitabın akışını kolaylaştırıyor okur nezdinde. 

Kapak ve isim bize bir miktar ipucu verse de metin okura çok daha fazlasını sunuyor. Didaktik olma tuzağına düşmeden, parmak sallamadan, bir maceranın içine yedirilmiş tutum ve davranış bilgisiyle selamlıyor okurunu Nehir Yarar. Ve sanırım biraz da uzaktan gülümseyerek…

 

 

 

Sırrını Biliyorum
Nehir Yarar
Editör: Demet Uyar
Elma Çocuk Yayınları, 136 sayfa
Show More