İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Kedi’yi adıyla çağırın

Kimlik, arkadaşlık ve bağlar üzerine fantastik bir hikâye anlatan Bana Pisi Pisi Diyebilirsiniz, sorumluluklar üstlenip zorlukları aşmaya çalışırken kimi heyecanların da kapıyı her an çalabileceğini müjdeliyor.

Yazan: Itır Yıldız

Başka bir insanın ya da canlının yerine geçmek, şekil değiştirmek nasıl olurdu? Bana Pisi Pisi Diyebilirsiniz, çocuk zihinlerimizin en eğlenerek meşgul olduğu hayallerden birinin izini sürüyor. Ve evet, kitabın adından da anlaşılacağı üzere baş karakterimiz şekil değiştirme tecrübesini kediye dönüşerek yaşıyor. Tabii önce birtakım gizemleri çözmesi ve türlü maceralara atılması gerek. Fantastik unsurlarla işlenmiş, bir çırpıda okunan büyüme hikâyelerine hayır demeyen çocuklar ve yetişkinler buraya!

Merve Doğruer’in yazıp Volkan Akmeşe’nin resimlediği, Meav Yayınlarından çıkan kitap, özünde kişinin kendini keşfetme serüvenini anlatıyor. Bu yolda payına düşen sorumlulukları üstlenip piyangodan çıkan zorlukları aşmaya çalışırken, kimi arkadaşlıkların ve heyecanların da kapıyı her an çalabileceğini müjdeliyor. Kediye veya başka canlılara dönüşebilen “şekil değiştirenler”, dönüşümün ardından kilit bir öneme sahip Renk Kuşu tüyü, sihirli diyar Zanadara ve dönüşüm sırasında hatırlamayı kolaylaştırıcı otlar gibi detaylarla ilginçleşen serüven, kitabın ilk sayfalarında karaktere dair büyük sırrın açığa çıkmasıyla hızlı bir şekilde başlıyor. Kahramanımız insan ama ismi “Kedi”; 12. yaşına girdiği gün ilk dönüşümü gerçekleşecek. Bilin bakalım hangi hayvana?

Her macera, fİzİksel ya da ruhsal
bİr arayışla başlar

Hikâye, Kedi’nin annesinin ortadan kaybolmasıyla açılıyor, bu firarla birlikte Kedi yaş gününe yalnızca iki gün kala kendisinin, annesinin ve büyükannesinin kediye dönüşebildiğini, yani şekil değiştirenlerden olduğunu öğreniyor. İlk dönüşümüne sayılı günler kalmışken annesini bulması gerekiyor. Çünkü Renk Kuşu’nun tüyünü kaybettikten sonra kediye dönüşen annesi, tekrar insan hâline kavuşamama tehlikesiyle karşı karşıya. Hafızalarını kontrol altında tutmaya yarayan ve dönüşüm sırasında ihtiyaç duydukları tüy, 12 yaşına basan her şekil değiştirene törenle takdim edilen, bir ömür korunması gereken, kişiye özel bir anahtar niteliğinde. Kedi’nin mümkünse yaş gününden önce annesini (o şimdi simsiyah bir kedi) bulması lazım. Büyükannesi ise Renk Kuşu’nun yaşadığı Zanadara’dan giriş izni alıp, kaybolan tüyü bulmalarına yarayacak ay ışığı çiçeği tohumundan toplamalı. Dahası, bunların hepsi iki gün içinde olmalı. Ancak ne derler bilirsiniz: Bazen evdeki hesap çarşıya uymaz. Bazı durumlarda ise kısmen uyar ama işler planlandığı gibi gitmeyebilir.

Cesaret ve sevgiyle maceraya atılanın karşısına, yolunu kolaylaştıracak birilerinin ya da durumların çıkmasını isteriz hep. Bir anda koca bir bilinmezlikle baş başa kalan Kedi’nin de hayatına yepyeni bir arkadaş giriyor. Atlas, başkalarının farklılıklarıyla dalga geçmeyi huy edinmiş akranlarının acımasız dünyasında özgüvenli, rahat ve önyargısız kalabilmiş çocuklardan. Henüz yeni tanışmış olmalarına rağmen Kedi’nin kendisine yakın hissettiği, birbirlerine hiç benzemeseler de tuhaf addedilen tüm özelliklerini doğal karşılayan böyle bir arkadaşa sahip olması bu maceranın hediyesi.

Hikâye, gizemli bir atmosfer içinde kimliğini bulma, bağlar, arkadaşlık kavramı üzerine kurulurken, karaktere seçimler yaptıran olay örgüsüyle hem ritim kazanıyor hem de okura tutarlı bir kurmaca okutuyor. Kediye dönüşen annenin kaçabileceği yerler listesi için yetişkinlerin hazırladıkları versiyonla yetinmeyip kendi kararları doğrultusunda ilerleyen çocukların önünde yeni ihtimaller açılıyor ve “büyüme” yolundaki bazı adımlar, iradenin ortaya konduğu böyle anlarda atılmış oluyor. Sadece, hikâye, birinci tekil yerine üçüncü tekil ağızdan anlatılsaydı, metindeki bazı açıklamalı kısımlar kurguya biraz daha doğal ve akıcı yedirilir ve nüktedan satırlar daha görünür kılınır mıydı, diye düşünüyor insan. Olay örgüsü güzel işlendiğinden ve eğlenceli bir hikâye olduğundan kimi okurlar buna takılmayacaktır elbette. Şekil değiştirenlerin 12 yaşına gelip ilk dönüşümlerini gerçekleştirdikten sonra kendi isimlerini seçebilmeleri ve bir anlamda kişinin sahip olduğu potansiyeli, gücü ve biricikliği temsil eden, “ömürlük yoldaş” Renk Kuşu tüyü gibi hoş ayrıntılar tebessüm ettirici. Akmeşe’nin hayal gücünü hareket geçiren resimleri de hikâyeyle çok iyi örtüşüyor; hatta Kedi’nin odasının tasvirini bir de onun çiziminden göresimiz geliyor.

Bana Pisi Pisi Diyebilirsiniz
Merve Doğruer
Resimleyen: Volkan Akmeşe
Editör: Gökçe Gökçeer
Meav Yayınları, 96 sayfa
Show More