İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Yağmurlu gecelerde ışıl ışıl masallar

Yüce ağaç, ulu ağaç, evime ekmek veren ağaç

Müsaade var mı kuru dallarını budamaya?

Yel götürmesin, kar götürmesin, ben alıp

Evime götüreyim.

Bereket olsun hem evime hem toprağına.

Yazan: Olcay Mağden

Masallar mı anneanneleri bu kadar unutulmaz kılar, yoksa anneannelerin masal anlatma konusunda özel yetenekleri mi söz konusu? Ama bilinen bir şey var ki, o da anneanne kokusunun şişelere koyulup raflara dizilecek kadar hakiki olduğu. İnsanı geçmişe götüren, birbirinden leziz yiyeceklerle dolu sofralara oturtan, yumuşacık bir koku.

Eda Albayrak’ın son kitabı Ateşböcekleri’nin küçük kahramanı Gülce de anneannesinin masallarını o mis kokusu eşliğinde dinliyordu belki de. Anlattığı masalları dinlerken nefes bile almıyordu Gülce, büyük bir heyecanla kulak kesiliyordu. Bir keresinde Gülce’ye eskiden, o henüz küçük bir çocukken kasabalarında kurulan panayırı anlatmıştı anneannesi. Ve tabii o panayıra gelen atlıkarıncayı. Üstelik bu bizim bildiğimiz plastik atların döndüğü atlıkarıncalardan da değilmiş. Gerçek atlarmış hepsi. İsimleri bile varmış: Şimşek, Atlas ve Beyaz Yele. İşte anneannesi de o panayır ne zaman kurulsa hep Beyaz Yele’ye binmek istermiş. Günlerden bir gün Beyaz Yele, üstünde Gülce’nin anneannesiyle birlikte dörtnala koşarak çıkmış panayırdan, oradan da doğru ötedeki koruluğa. Korkmasına korkmuş o zamanlar küçük bir kız çocuğu olan anneanne; ama birlikte harika vakit geçirip yeniden panayıra dönmüşler ve o günden sonra ikisi arasında hiç unutulmayıp ta Gülce’ye kadar uzanan bir dostluk kuruluvermiş.

Bir başka masalda, bu kez tüm dünyada aynı rüyayı gören çocukları anlatmış Gülce’ye büyükannesi. Dağın eteklerinde, dört kardeşi ve annesiyle bir kulübede yaşayan Ali de o çocuklardan biriymiş. Upuzun bir kışmış. Ali rüyasında değirmenciyi görmüş. Değirmenci ona bu kışın çok çetin geçeceğini söylemiş. Ali de kışın her sene soğuk olduğunu söyleyerek karşılık vermiş ona. Ancak değirmenci öyle bir laf etmiş ki Ali ne demek istediğini anlayamamış. “Senin için geçer, benim için geçer, evinde sobası olan, hırkası çorabı olan için geçer. Peki ya kuşlar için geçer mi? Onlar dayanabilir mi bu soğuğa?” Ali uyanır uyanmaz etrafına bakınmış. Tek bir kuş bile yokmuş. Sonra anlamış ki bu rüyayı gören bir tek kendisi değilmiş aslında. Arkadaşları da tek tek aynı rüyayı görmüşler. Masalın sonunda iki arkadaş, Ali ve Ayşe, kuşların kışı atlatmalarını sağlayacak şeyi bulmuşlar: Kurumuş ekmek dilimleriyle bir ekmek ağacı yapacaklarmış kuşlara, böylece onlar da kış boyunca aç kalmayacaklarmış. Gülce de heyecanla dinlediği masalın sonunda aynısını yapmaya karar vermiş. Belli ki anneannesi de Gülce kadarken aynısını yapmıştı.

Anneannesinin anlattığı bir başka masalsa meşe ormanlarında geçiyormuş. Ormana dağ çileği toplamaya giden ancak aniden bastıran fırtınanın içinde yolunu yitiren Ayşe’nin hikâyesi. Elbette ilkin korkmuş Ayşe ama orman onu dinleyene her zaman yol gösterir. Ayşe de bunu biliyormuş. “O yüzden, su birikintilerinin aktığı yöne bakarak, aşağı doğru gitmeliyim diye düşünmüş; evvela yönünü bulmuş.” Sonra da sırtını bir ağaca dayayıp ormanla konuşmaya başlamış. O sırada bir sincap ilişmiş gözüne. Ormanın ilerisini görebilmek için bir sincap gibi yapmalı, demiş kendi kendine ve başlamış ağacın tepesine tırmanmaya. Böylece en tepedeki cılız dalın üstünden bakınca belli belirsiz bir ışık görmüş uzaklarda. İşte köy o taraftaymış. Biraz daha ilerlemiş Ayşe, derken bir sürü ışık belirmiş yolunun üstünde. İlkin bunların kendisini arayan köy halkı olduğunu düşünmüş düşünmesine ama çok geçmeden bunların yolunu aydınlatan küçük ateşböcekleri olduğunu görmüş. Sonunda da evine ve ailesine kavuşmuş.

Betül Sinanoğlu’nun renkli çizimleriyle resimlenen Ateşböcekleri, yaratıcı düşünme alanındaki aktif rolüyle tanıdığımız üretken yazar Eda Albayrak imzası taşıyor. Nesiller arası diyalogun öneminin altını çizerken bir yandan da yeniyle eskiyi bir araya getiren, nostaljik unsurlar taşıyan, akıcı üslubuyla kolay okunan bir kitap.

 

 

 

Ateşböcekleri
Eda Albayrak
Resimleyen: Betül Sinanoğlu
Editör: Gökçe Ateş Aytuğ
Redhouse Kidz Yayınları, 64 sayfa
Show More