İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

İyilik Güçleri Komitesi iş başında!

Sanem Gençalp’in kendi başına gelen bir olaydan esinlenerek yazdığı bu sıcak hikâye, hayvan hakları, mahalle hayatı ve mutluluğun yollarıyla ilgili sevimli mesajlar barındırıyor.

Yazan: Irmak Ertaş

Sırıtık Mahallesi’nde sıradan bir gündür. Becik, yani hikâyemizin dokuz yaşındaki başkahramanı, mahallede gezip, mutluluk şarkıları söylemektedir. Akide Hanım Teyze pastanesini açarken ona eşlik eder, Bilir Bey atölyesinden başını çıkarıp onlara katılır, Vıcık Bey ise tüm bu tantana yüzünden “Yeteeer!” diye bağırır. Derken mahallenin girişinde dört ayaklı bir silüet belirir ve her şey değişir.

Akide Hanım, Bilir Bey ve Becik’in kurmuş olduğu Sırıtık Mahallesi İyilik Güçleri Komitesi, bu dört ayaklı, üzgün bakışlı, yorgun mu yorgun köpeciği görünce bütün gündem tepetaklak olur. Üstelik bu köpeğin kulakları yoktur.

Bu tuhaf durumun çözümünü bilse bilse Bilir Bey bilir. Bilir Bey, atölyesine gidip, “Sokak Hayvanları Hakkındaki Tuhaf Gerçekler Ansiklopedisi”ni getirir. Bu ansiklopedideki bilgilere göre bu tatlı mı tatlı köpek karma türdendir. Vücudundaki izlere ve kulaklarının olmayışına bakılırsa onu dövüştürmeye çalışmışlardır. Köpeğin mahzun bakışlarının sırrı işte bu şekilde ortaya çıkar. İyilik Güçleri Komitesi ona o kadar sıkı sarılır ki, köpecik bir an için nefessiz kalır. Becik onu o kadar sever ki, kendi köpeği olmasını ister. Bu ihtimalle keyiflenen bıdık köpeğimiz ise “Horvf!” diyerek Becik’in teklifini kabul eder.

Şimdi ise sıra onun karnını doyurmaya ve bir isim koymaya gelmiştir. Sonuçta köpek artık Sırıtık Mahallesi’nin bir sakini ve İyilik Güçleri Komitesinin yeni üyesidir. Kutlamak için toplaşan üçlü, bir yandan da isim düşünmeye başlar. Salya, Sütlaç, Zürafa, Patagosarkıkyanaklıbalbabolog (okuması ne kadar keyifli değil mi?) gibi birçok isim ortaya atılır ama hiçbiri yeterince tatlı, köpeksi ve güzel değildir. Derken, Becik bir an hapşırıverir. Ama bu hapşırık bildiğiniz hapşırıklara benzemez: “Piiiiiii, piiiiiit, pittt… tikoooo” O da ne? Köpecik bu ismi çok sevmiş gibi çılgınca kuyruk sallıyor! İşte, Pitiko’nun gelişiyle Sırıtık Mahallesi kocaman bir sevgi bulutuna dönüşüyor. Tabii arada Vıcık Bey şimşek gibi mahallenin ortasına düşüveriyor.

Sanem Gençalp’in kendi başına gelen bir olaydan esinlenerek yazdığı bu sıcak hikâye, hayvan hakları, mahalle hayatı ve mutluluğun yollarıyla ilgili sevimli mesajlar barındırıyor. Metin, yazıldığı farklı font tipleri ve puntolar gözeterek okunduğunda, bir tiyatro piyesini andırıyor. Kelime oyunları, fonolojik vurgular ve tiplemeleri ile sıra dışı ve eğlenceli bir mahalle seti canlanıyor okurun aklında. Sonuç olarak yarım saatlik, bol sesli, bol kahkahalı ve bol limonatalı bir hikâye çıkıyor karşımıza. Üstüne üstlük hayvanların nasıl karşılanması, sevilmesi, benimsenmesi ve bakılması gerektiğiyle ilgili mesajlar da satır aralarında organik bir şekilde iletilmiş.

Renkli satırlara eşlik eden komik ve dinamik resimler ise Ege Karadayı’nın imzasını taşıyor.

Becik’in enerjik ve sevimli hâlleri, Vıcık Bey’in nemrut bakışları, Akide Hanım ve Bilir Bey’in kıyafetleri, kitabın ruhuna son derece uyumlu görünüyor. Ek olarak, kitapta kullanılan değişik fontları görüp, üstüne bir de sesli okuduktan sonra daha fazla noktada tercih edilmiş olmasını isterdim diyebilirim. Kitap, ritmik bir okuma sunduğu için bu sayede olduğundan daha akıcı hâle gelebilirdi.

Kitabın sonunda sokak hayvanları ile ilgili sorulara yer verilmesi çok düşünceli bir dokunuş olmuş. Bu kısma bir de herkesin katılabileceği, kendi baktığı sokak hayvanının fotoğrafını ve ismini paylaşabileceği bir medya uzantısı eklenseydi harika olurdu, diye de içimden geçirdim.

Sanem Gençalp ve Ege Karadayı’nın imzasını taşıyan Sırıtık Mahallesi, çocukların defalarca okumaktan keyif alacağı bir kitap olmaya aday. Komik kelimeler, abartılı sesler ve tanıdık mahalle “sakini” tiplemeleri ile çocukların anlayıp sevebileceği bir atmosfer yakalanmış. Sırıtık Mahallesi, coşkulu bir aile okuması için biçilmiş kaftan. Aile fertlerinin evde bir tiplemeye bürünüp, giyinip kuşanıp kendi repliklerini okuyabileceği harika bir oyun sergilenebilir; hatta metindeki şarkılar için minik besteler bile yazılabilir. Sırıtık Mahallesi işte böyle böyle, evlerin salonlarında rüzgâr olur, harika anılar yaratır. Teşekkürler Becik ve tüm İyilik Güçleri Komitesi üyeleri!

 

 

 

Sırıtık Mahallesi
Sanem Gençalp
Resimleyen: Ege Karadayı
Editör: Gökçe Gökçeer
Meav Yayınları, 40 sayfa
Show More