İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Sıradanlığın sıra dışılığı

Dedektif Vardayok, acayip karakterlerin cirit attığı, her sayfasından hayal gücünü gıdıklayan icatların ve absürt olayların fırladığı bir İngiliz polisiyesi…

Alelade bir insanı canlandırın gözünüzde. Dikkat çekecek, kendisini özel kılacak tek bir özelliği bile olmayan biri. O kadar sıradan biri ki bu, burnunuzun dibindeyken bile kendisini fark etmeyeceksiniz; siz fark etseniz bile gözleriniz onun görüntüsünü beyninize kadar taşıyıp kaydetmeye değer bulmayacak. Sıradanlığı sayesinde görünmezlik gücü kazanmış bir adam. Diğer bütün süper güçler gibi iyiliğe de kötülüğe de hizmet edebilecek bir güce sahip. Bu gücü sayesinde yakalanma korkusu olmadan kolayca suç işlemeyi de tercih edebilir, suçluların arasına karışıp onların planlarını bozmayı da.

Luca Doninelli’nin yarattığı Wickson Vardayok karakteri, ikinci seçeneğe başvurarak, bu garip ama üstün gücünü adaletin hizmetinde kullanan bir görünmez adam. Aslında onu görebilen iki kişi olduğu için, fark edilmez bir adam da denebilir kendisine. Zira insanların arasına karıştığı zaman insanlar ona göz ucuyla şöyle bir bakıp işlerine devam ediyorlar. Dedektif olan kahramanımız da bu sayede kötü adamların hain planlarını kendi ağızlarından öğrenerek şehrin düzenini yeniden sağlıyor.

Domingo tarafından yayımlanan Dedektif Vardayok için, acayip karakterlerin cirit attığı, her sayfasından hayal gücünü gıdıklayan icatların ve absürt olayların fırladığı bir İngiliz polisiyesi denebilir. Zira olayların geçtiği yer Londra, kitapta yer alan üç vakada ise kötü karakterler, İngilizlere yakıştırılan hassasiyetleri hedef almakta. Bulut Soygunu adlı ilk vakada aslında tam bir İngiliz beyefendisi olmasına rağmen İngilizlere ve İngiliz değerlerine savaş açmış olan Milton Bobbitt, Londra’nın bulutlarını çalarak, alışkanlıklarına düşkün kent ahalisini ellerinde şemsiyeyle yağmursuz bırakmayı amaçlıyor. Meçhul dedektifimiz de kendisini gören iki kişiden biri olan, temizliğine düşkün lağım faresi Geltrudetto’nun yardımıyla, evinde makineli tüfekten buharlı gemiye ne ararsanız bulabileceğiniz Bayan Geltruda’dan bulut yapma makinesini ödünç alıyor (Çünkü bu yaşlı hanım gerçek bir İngiliz ve bir İngiliz’in kıyıda köşede mutlaka fazladan bir bulutu olması gerekir). İkinci vakada ise hedefte ringa balıkları var, zira İngilizler için ringa balığı olmayan bir kahvaltıya kahvaltı denemez. Olağanüstü sıradan dedektifimiz bu kez, serçe parmağı üstünde zıplayarak yirmi üç saniyede Çin’den Londra’ya ulaşan Lin’den yardım alıyor. Lin’le birlikte icat ettikleri, hikâyelerle çalışan bir arabaları da var üstelik. Son vakada ise Londra’nın en azılı suçluları İngilizleri can evinden vuruyor, zira bu kez hedeflerinde “Beş Çayı” var. Dakikliğe önem veren hemşerilerinin evlerinde ve bileklerinde bulunan bütün saatlerden saat 5’i çalarak kenti kaosa, çaysız kalan vatandaşları da deliliğe sürüklüyorlar. Bu olaylar esnasında bütün gününü berberde geçirerek kafasındaki tek tel saçıyla ilgilenmeyi tercih eden Başkomiser Fellike ise kendi işini Wickson’ın yapmasından gayet memnun, zaten kendisi de biricik saç telini bile bıktırıp küstürecek kadar zekâdan yoksun biri.

2000 yılında İtalyan dilinin en prestijli ödülü olan Strega Ödülü’nü alan Doninelli’nin kaleme aldığı Dedektif Vardayok, birbirinden garip buluşları ve absürt detaylarıyla, çocuklarla birlikte saçmalayıp gülmekten çekinmeyen bir yazarın eseri. Kitaptaki bazı tuhaflıkları da çocuklarla kafa kafaya vererek uydurmuş zaten. Bu uydurmacaların içinde kibarlıktan kırılan bir Leydi’nin “Affedersiniz Leydim, Affedersiniz Leydim,” diye çalan telefonu ya da sevdiği hikâye ve masalları duyunca çalışıp, şiddet ve kötülük içeren konuşmaları duyunca duran, hür iradeli bir araba da var; kilerinden bir kamyon, üç çuval çimento, on beş bin tuğla çıkartıveren ya da 364 tane olan dişini 365’e tamamlamaya çalışan karakterler de. Saatlerden akşam 5’i aşırdığı için, evinde sürekli çay saati olan hırsızın çay içmekten kendini alamaması gibi detaylarla uzun bir İngiliz fıkrasını da andıran kitapta, Nicole Donaldson’un basit siyah beyaz çizimleri ve Berk Cankurt’un neşeli bir akıcılığa sahip Türkçesi de bu acayiplikler evrenine uyum sağlayarak metinle bir bütün oluşturuyor.

Wickson Vardayok da kendine has tuhaflıklara sahip elbette; ama birbirinden eksantrik karakterlerin yanında kendisini sıra dışı kılan tek şey de sıradan oluşu. Doninelli, çocuksu bir yaratıcılık ve mizah anlayışıyla kurduğu bu çılgın dünyada, “Acayip korkunç dehşet sıradan biri…” diye tanımladığı bir kahraman yaratarak, olumsuz kabul edilen bir özelliği (ya da bu kitap bağlamında özelliksizliği) üstünlüğe dönüştürerek, sıradan olmaya farklı bir bakış açısı getiriyor.

Dedektif Vardayok – Ne Var Ne Yok!
Luca Doninelli
Resimleyen: Nicole Donaldson
Türkçeleştiren: Berk Cankurt
Editör: Seda Kostik
Domingo Yayınları, 160 sayfa
Show More