İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Bir dede, bir çocuk ve bol felsefe

Kitaplarda bilgi, hikâye kurgusu ile aktarılmaya çalışılmış. Eski Yunan’dan bu yana gelen diyalog yönteminden de yararlanılmış. Ayrıca her kitapta; “Hikâye arası düşünme molası” diye adlandırılan yaklaşık bir sayfalık bölümler var.

Devletler de aileler de farkındalar ki, eğitimin önemi çok büyük. Soru ise şu: Çocuklarımıza nasıl bir eğitim vermeliyiz? Sürekli buna kafa yoruluyor, yöntemler geliştiriliyor ve farklı uygulamalara gidiliyor. Yanıt, hedefin ne olduğuna göre değişir. Eğitim sistemini belirleme ve uygulama gücüne sahip olanlar galiba mutlu değil, işe yarar bireyler yetiştirmeye çalışıyorlar. Bu yüzden eğitim sisteminin verdikleri, mutlu yaşamın gerektirdiği donanıma kavuşmak için yeterli olmayabilir.

Bütün dünya gibi ülkemizde de ilgiyle karşılanan ve uygulanmaya çalışılan STEAM eğitim sistemi adını İngilizce bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematik sözcüklerinin baş harflerinden alıyor. Burada felsefeye yer verilmemiş olması düşündürücü ve üzücü. Ülkemiz çocuklarının dünyaya daha filozofça bakmayı öğrenmeleri için harici çabalara ihtiyaç var. Tecrübeli bir sınıf öğretmeni olarak Buket Kurt, durumdan vazife çıkarmış, çocuklar için “Filozof Dedemle Felsefe Serüvenlerim” adlı bir kitap serisi hazırlamış. Ece Zeber’in resimlediği kitaplar Beta Kids tarafından yayımlanmış.

Seriyi oluşturan dört kitabın adları, Düşünmek Üzerine, Mitoloji Üzerine, Mitostan Logosa ve Felsefe Üzerine… Kurguları birbirlerini takip ettiğinden sıra ile okunmalarında fayda var. Serinin esas kahramanı bir çocuk… Adı da cinsiyeti de okurdan özellikle saklanan bir çocuk… İkinci en önemli kahraman ise Çocuk’un dedesi…

Ege kıyısında sakin bir kasabada yaşayan, emekli felsefe profesörü Selim Dede’nin birinci kitapta henüz etkin bir karakter olarak varlığı hissedilmiyor. Zaten ilk kitap felsefe konusunda diğerleri kadar fazla bilgi içermiyor, asıl meseleye giriş olma niteliği taşıyor. Doğaya bakan insanın gördüklerini nasıl algıladığı ve beyninde nasıl sınıflandırdığı üzerinde duruyor; düşünceyi felsefeye götüren yolun taşlarını döşüyor.

İkinci kitapta Çocuk, tatilini geçirmek ve felsefe öğrenmek için Selim Dede’nin yanına gidiyor. Dedesinden ilk olarak mitlerin ve mitolojinin nasıl ortaya çıktığını öğreniyor. Tanrı düşüncesinin doğuşu ve bunun mitoloji ile ilişkisi üzerine kafa yoruluyor. Diğer kitaplarda olduğu gibi bunda da Çocuk etkin bir öğrenme sürecine davet ediliyor. Buna uygun olarak zihninde çatışmaların doğması teşvik ediliyor.

Üçüncü kitapta, sistemli bir disiplin hâline gelmiş olan felsefe anlatılıyor. Pisagor, Heraklitos, Demokritos gibi ilk çağ filozofları sayfalara konuk ediliyor. Özellikle onların çabalarıyla temellenen felsefenin doğumundan sonraki ayak izleri takip ediliyor.

Dördüncü kitapta, felsefenin belli kurallarla artık net biçimde tanımlı olduğu dönemlerden bahsediliyor. Zaman üzerine de kafa yoruluyor. Kitap, bilimin ve felsefenin en ünlü, belki de en etkili isminin, Aristoteles’in büstü ile okura veda ediyor.

Kitaplardaki öğrenme macerası masa başına, sayfalar arasına sıkıştırılmamış. Çocuk, daima gezerek öğreniyor. Bu geziler, birinci kitaptan sonra, Ege kıyılarında, görülesi yerlerde gerçekleşiyor. Bu da özellikle gezmeyi seven okurlar için kitaplara ayrı bir renk katmış.

Kitaplarda bilgi, hikâye kurgusu ile aktarılmaya çalışılmış. Eski Yunan’dan bu yana gelen diyalog yönteminden de yararlanılmış. Ayrıca her kitapta, “Hikâye arası düşünme molası” diye adlandırılan yaklaşık bir sayfalık bölümler var. Bu bölümlerde okura, öğrendiklerini aktif biçimde kullanmasını sağlayacak etkinlikler öneriliyor. Bunlar dışında yeri geldikçe de okura sorular yöneltiliyor.

Kitapların dilinde çok önemli olmayan kusurlara rastlanabiliyor: “Çünkü eminim hepiniz aynı yerde olsak da farklı şeyler gördünüz.” Böylesi hatalar, dikkatli bir son okuma ile kolayca fark edilip düzeltilebilirdi.

Seride felsefenin kendisi de sınıflandırılabilir, materyalizm ve idealizm ayrımından, diyalektikten ve metafizikten bahsedilebilirdi. Sadece Batılı filozofların tanıtılması, örnek olarak alınan özlü sözlerde bile dünyanın diğer bölgelerindeki kültürlere yeterince yer verilmemiş olması dikkat çekiyor. Kitaplara içindekiler bölümü koyulması da okurun inceleyip içerik hakkında fikir edinmesi ve sonraki okumalarda aradığını kolay bulması açısından iyi olurdu.

Bireylerin yaşama daha filozofça bakabilmeleri hem toplum hem de onlar için iyidir. Bu yüzden Buket Kurt’un çalışması, çocukların felsefeyle tanışmaları ve onu sevmeleri açısından son derece yararlı. Seriyi, baştan sona kesintisiz okumaktansa hikâye arası düşünme molası gibi bölümleri etkinliğe dönüştürerek grup hâlinde okumak, alınacak yararı ve keyfi artıracaktır.

Filozof Dedemle Felsefe Serüvenlerim – Düşünmek Üzerine
Buket Kurt
Resimleyen: Ece Zeber
Editör: Şebnem Özdemirci
Beta Kids Yayınları, 72 sayfa

Filozof Dedemle Felsefe Serüvenlerim – Mitoloji Üzerine
Buket Kurt
Resimleyen: Ece Zeber
Editör: Şebnem Özdemirci
Beta Kids Yayınları, 64 sayfa

Filozof Dedemle Felsefe Serüvenlerim – Mitostan Logosa
Buket Kurt
Resimleyen: Ece Zeber
Editör: Şebnem Özdemirci
Beta Kids Yayınları, 56 sayfa

Filozof Dedemle Felsefe Serüvenlerim – Felsefe Üzerine
Buket Kurt
Resimleyen: Ece Zeber
Editör: Şebnem Özdemirci
Beta Kids Yayınları, 64 sayfa

Show More