Günün modasına uygun şık kıyafetler içindeki bir hanımefendinin sürüngenlerle çevrili, onlarla oynarken, ilgilenirken çizilmiş canlı renklerdeki illüstrasyonlarının kitabın cazibesini artırdığını söylemeliyim…
Yazan: Burcu Yılmaz
İlkokuldayken yılanları seven bir mektup arkadaşım vardı. İlk defa sürüngenlere yakınlık duyan birini tanıyordum -sonraki yıllarda karşıma başkası da çıkmadı ya… Bu özelliği nedeniyle olacak pek çok mektup arkadaşım arasından bir onu hatırlıyorum. Şimdi, yolun yarısına gelmişken, sürüngenler ve onlara tutkun bir kadın hakkında bir çocuk kitabına denk gelmek tuhaf şeyler hissettirdi bana. Bu tuhaf şeyleri tanımlamaya girişmeyeceğim tabii. Derhâl şapkamı takıp konuşmaya başlayacağım.
Farklı alanlarda çalışmış, öncülük etmiş, fakat muhtemelen erkek dünyasında yeterince çalışkan olmadıkları düşünüldüğünden arka planda kalmış kadınlar hakkındaki kitapların çoğalması umut verici. Bu kitabın kahramanı, sürüngenlere tutkun Joan Procter da Birinci Dünya Savaşı’na giden erkeklerden boşalan yerlere kadınların gelmesiyle Doğa Tarihi Müzesi’nde asistanlık yapmaya başlamış. Çocukluğundan itibaren evcil hayvanları sürüngenler olan, ilerleyen yıllarda sadece onlar üzerine çalışmayıp nasıl daha iyi şartlarda yaşayabilecekleri hakkında kafa yoran, hayvanat bahçesindeki sürüngenler bölümünü bu canlıların ihtiyaçlarını gözeterek baştan tasarlayan (ki bu noktada sanatçı kimliğini de görüyoruz), onları iyileştiren, hassas ameliyatlar yapan bir herpetolojist Procter. Kitapta da bu alandaki çalışmaları, ön yargıları nasıl kırdığı ayrıntılı biçimde anlatılmış. Günün modasına uygun şık kıyafetler içindeki bir hanımefendinin sürüngenlerle çevrili, onlarla oynarken, ilgilenirken çizilmiş canlı renklerdeki illüstrasyonlarının kitabın cazibesini artırdığını söylemeliyim -pek çok sürüngen çeşidinin resmedilmesi ve yan karakterlerin de özenle çalışılmış olması cabası. Öte yandan, bu kitabın çocuklar için yazmayı seven bir bilim kadınının elinden çıkması metnin zenginliğini artıran unsur belki de. Kitabın sonunda yer alan özgeçmişse başka bilim insanlarının önünü açacak çalışmalar yapmış bir kadın hakkında daha fazla şey öğrenip onu daha fazla merak etmemizi sağlıyor.
Procter’in arkadaşı Komodo ejderi Sumbawa’yı sevebilirdim belki ama bu kitaptan sonra bile ejderhalardan başkasına yakınlık duymadığımı itiraf etmeliyim. Ayrıca, timsahların çok dişi vardır.
