Kes, Yapıştır, Çiz, Anlat, Kaydet, Kendini Tanı ve Majanda gibi etkinlik kitapları ve Burun Giysisi, Boynuyamuk gibi resimli kitaplarıyla tanıdığımız M. Banu Aksoy, çocuk kitapları okumayı hiç bırakmamış. Zaten çocuk kitaplarını çok sevdiği için de hep çocuklar için yazıyor, üretiyor. Çocuk kitapları yazan, resimleyen, okuyan insanların çocukluklarını içlerinde taşıdıklarını düşünüyorum. Aksoy da onlardan biri. Hayata çocuklar gibi bakabilmenin önemine işaret eden Aksoy, “Bunu yapamadığım her seferinde yetişkin olmanın ne kadar sıkıcı olduğunu fark ettim. İnsanı hayata bağlıyor çocuk yanını güçlü tutmak,” diyor.
Geçmişe dönüp yazarlığınızın ilk günlerindeki hâlinizle konuşsanız, vereceğiniz öğüt ne olurdu?
Çok oku, çok yaz, kırk fırın ekmek ye.
Yazarlık, geçiminizi sağlayan bir iş mi? Başka bir mesleğiniz var mı?
Hep yazı yazarak para kazandım ama geçim sağlamıyor maalesef.
Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Çocukların evde olup olmadığına bağlı olarak değişiyor.
İşlerinize dair eleştiri yazıları sizi öfkelendirir mi?
Hayır.
Okuduğunuz son resimli kitap?
Heinz Janish ve Sahar Bardaie imzalı Güneş Ağacı.
Keşke ben yazsaydım dediğiniz kitap?
“İyi ki yazmış!” dediğim çok kitap var.
Yerinde olmak istediğiniz roman kahramanı?
Mary Poppins.
Nefret ettiğiniz roman kahramanı?
Draco Malfoy.
Sizce en iyi edebiyat uyarlaması film ya da dizi?
Yüzüklerin Efendisi.
İsminizi Google’da aratıyor musunuz? Ne sıklıkla?
Aratmadım hiç.
En çekilmez özelliğiniz?
Sabırsızlık.
En sevdiğiniz uğraşınız, hobiniz?
Origami yapmak ve resim çizmek.
Çalmak istediğiniz müzik aleti?
Evde tel takılması için yıllardır bekleyen elektrogitar.
Bir mucit olsanız, ne icat etmek isterdiniz?
Zaman makinesi.
Tarihte hangi dönemde/zaman diliminde yaşamak isterdiniz?
70’li yılların disco funk ortamları fena olmazdı.
Issız adaya düşseniz yanınızda götüreceğiniz
üç şey?
Bilgisayar, uydu-modem, dürbün.
