Bir aslan esnedi…

Yapılacak onca yaramazlık varken kim ne yapsın uykuyu?

Yazan: Esra Kara

Arlo bir aslan. Ne yaparsa yapsın göz kapakları uykuya yenik düşmüyor, uykusu var ancak bir türlü uyuyamıyor.

Bizim evin iki miniği de uykuyla inatlaşmaktalar; onu ufukta gördüklerinde bile ondan kaçıyor ve saklanacak yer arıyorlar.

– Anne: Aslan neden uyuyamıyor acaba?

– İki minik: Aslanlar çok horlar. Horladığında etrafındakileri rahatsız ettiğinin farkında. O yüzden uyuyamıyor olabilir. Başkalarını düşündüğü için yani!

– Anne: Neyse ki bizim evdeki küçük aslanlar horlamıyor ve böyle dertleri yok.

Arlo ve bahsi geçen iki minik, öyle veya böyle günlerini ve gecelerini uykusuz geçiriyorlar. Arlo’nun ailesiyle tanışmak ve bu durumla nasıl başa çıktıklarını sorabilmek isterdim. Aklımdan bu düşünce geçerken Arlo’nun yanına gelen baykuşun bize bir şarkı hediye edeceğinden habersizdim:

“Tepeden tırnağa güzelce; uzan, gerin, kocaman esne.
Kıvrıl bir de hafifçe, gözlerini yummadan önce…
Haydi şimdi bir düşün, olmak istediğin yerleri.
Orada yapacaklarını ve görebileceğin şeyleri…”

Çocukları uyumaları için zorlamanın veya onlara bir saat sınırlaması koymanın ne kadar anlamsız olduğunu fark etmem, bu şarkıdan çok daha önceki zamanlara denk düşüyor. Ancak onlara uykudan önce olmak istedikleri yerlerin hayalini kurdurma fikri hepimiz için oldukça yeni.

Kitapta Arlo’nun uyuyamama hâllerini izlerken, olmak istediği yerlere de eşlik ediyoruz. Arlo ile beraber dağlara çıkıyor, nehirleri aşıyor, devasa ağaçlara tırmanıyoruz. Kate Greenaway Ödüllü Catherine Rayner’in yazdığı ve resimlediği Arlo – Uyuyamayan Aslan kitabı bittiğinde içimizi tatlı bir huzur kaplıyor. Ağaçlara tırmanmanın yorgunluğu da iyi hissettiriyor. Biraz da denizde mi yüzseydik acaba…

Catherine Rayner’in çizgilerindeki muzip hava, karalama ve lekelerle kendini biraz daha belirginleştiriyor. Aslanın yelesinden kafa karışıklığı, baykuşun kanatlarından hayalleri okunabiliyor.

Kedigiller uykuyu çok sever. Aslanlar uyuyamadıklarında bitkin düşer. Sadece küçük insan yavruları uykuyla inatlaşır, uykularının geldiğini kabul etmek istemez. Yapılacak onca yaramazlık varken kim ne yapsın uykuyu? Onlara hak vermemek elde değil, ne dersiniz?