Dünyayı kurtarma yöntemi olarak dans!

Bir çocuğun gezegenimizi kurtarmak için dansla yola çıkışını anlatan İklim Dansı, eylem yapmanın ve harekete geçmenin farklı yöntemleri olduğunu anımsamamızı sağlıyor.

Yazan: Gökçe Gökçeer

Bugünün yetişkinlerinin Dünya’nın geleceği konusunda ne kadar duyarlı olduğunu tartışabiliriz ama geleceğin yetişkinleri olan çocuklardan işe başlamanın akıllıca olduğu apaçık. Çünkü dönüşümün, değişimin, devrimin onlarla başlayacağını biliyoruz. Bu konuda duyarlı yazarlar, çizerler ve sanatın hangi dalında üretim yaparsa yapsın pek çok yaratıcı insan sesini duyurmak istiyor. Uzun zamandır iklim değişikliği konusuna dikkat çekmeye çalışan ve çocuklarla atölyeler gerçekleştiren Gül Ezgi Karaman da kitabını benzer bir kaygıyla ve elbette umutla oluşturmuş. Eylemde bulunmanın farklı yöntemleri olduğu üzerine de düşünme şansı veren kitap -her ne kadar tüm dünyanın içinde bulunduğu bu vahim durum dev bir politik mesele olsa da- bireysel olarak yapabileceğimiz şeylere odaklanmayı sağlamış.

Küçüklüğünden beri dans etmeyi seven bir çocuğun, büyüdüğünde dans yoluyla insanları harekete geçirişini anlatan İklim Dansı, genç okurları dansa ve sanat yoluyla eyleme davet ediyor. Doğa için yapabileceklerimiz sınırsız. Dansı bu sınırsız olanaklar içinde bir yöntem olarak simgeleştiren yazar ve detaylarında yer yer Botero’yu anımsatan çizimleriyle metne hayat veren illüstratör Başak Arslan, çocuklara doğadan ilham alacakları bir atmosfer yaratmış. Evrensel bir sorunla karşı karşıya olduğumuz için evrensel bir dil olarak dansı kullanan çocuk, hem kendi nesli hem de gelecek nesiller için umudun temsilcisi oluyor.

Konunun daha iyi anlaşılması ve üzerine sorularla gidilebilmesi için kitabın sonuna etkinlik önerileri eklenmiş. Okul öncesi çocuklara iklim değişikliği sorununu anlatmak, bu konuya giriş yapabilmek için okunması etkili olabilir. Ne yazık ki asıl çözüm, gelecek nesillerin bilgilerini farklı yollarla paylaşabilmesinde ve diş fırçalarken musluğu kapatmaktan çok daha büyük bir meseleyle karşı karşıya olduğumuzu kavrayabilmesinde yatıyor.