Uzunca bir zamandan beri Rusya’da yaşayan ve Rusçadan Türkçeye kazandırdığı çevirilerle tanıdığımız Mustafa Kemal Yılmaz, 2013’te kızının dünyaya gelişiyle birlikte çocuk edebiyatıyla içli dışlı olmaya başladı. Pisi Pisi Paşa, Pelin’in Dili Masaya Nasıl Yapıştı?, Primatlar Banyo Sırasında başlıklı şiirli hikâyelere imza atan Yılmaz, kaleminin ucunu mizaha da banan bir yazar. “Çocuğunuzla kitap okurken, film izlerken, müzik dinlerken birlikte ağlamak da güzel, ama gülmenin yeri başka,” diyen Yılmaz, şiire de en çok mizahın yakıştığını vurguluyor.
Geçmişe dönüp yazarlığınızın ilk günlerindeki hâlinizle konuşsanız, vereceğiniz öğüt ne olurdu?
Öğüt verecek kadar bir fark oluşmadı henüz.
Yazarlık, geçiminizi sağlayan bir iş mi? Başka bir mesleğiniz var mı?
Çeviri yaparak hayatımı kazanıyorum.
Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Bazen sadece 4-5 saat bazen 10-12.
İşlerinize dair eleştiri yazıları sizi öfkelendirir mi?
Hiç eleştiri almadım diyebilirim. O kadar dikkat çekmedim galiba.
Okuduğunuz son resimli kitap?
Hayim Biyalik’ten Kral Süleyman ve Aşmeday. Grigori Zlatogorov resimlemiş.
Keşke ben yazsaydım dediğiniz kitap?
Amcam Oswald.
Yerinde olmak istediğiniz roman kahramanı?
Aklıma bir isim gelmiyor.
Nefret ettiğiniz roman kahramanı?
Huzur’da Suat sinirimi fena bozmuştu.
Sizce en iyi edebiyat uyarlaması film ya da dizi?
Master and Commander.
İsminizi Google’da aratıyor musunuz? Ne sıklıkla?
Çevirdiğim kitaplara yapılan yorumları düzenli olarak takip ederim.
En çekilmez özelliğiniz?
Suratsızlığım.
En sevdiğiniz uğraşınız, hobiniz?
İbranice.
Çalmak istediğiniz müzik aleti?
Trompet.
Bir mucit olsanız, ne icat etmek isterdiniz?
Bilim kurgu filmlerindeki tıbbi modüllerden icat edebilsem epey hayır duası alırdım.
Tarihte hangi dönemde/zaman diliminde yaşamak isterdiniz?
Bazen kendimi başka bir zamanda hayal ettiğim olur ama her seferinde tıpış tıpış bugüne dönerim.
Issız adaya düşseniz yanınızda götüreceğiniz
üç şey?
YouTube dışında aklıma vazgeçilmez bir nesne gelmiyor.
