Monti, hayatını düzenli yaşayan bir ayıdır. Bu durum yaptığı listelerden ve bu listedeki maddeleri kontrol edişinden anlaşılır.
Gözlerini kapatır kapatmaz uykuya dalanlardan mısınız, yoksa ne yaparsa yapsın uyuyamayanlardan mı? Kitabımızın kahramanı Monti, bir türlü uyuyamayanlardan. Fakat o bir ayı; sonbahardan sonra kış uykusuna dalmalı. İyi ama bunu nasıl başarmalı? Belki de arkadaşlarından yardım almalı? Uyku, her canlının doğal bir ihtiyacıdır. Uyumak için teferruatlı hazırlık gerekmez. Kütüğün üstünde oturan kurbağanın da dediği gibi, bazen gereğinden fazla çabalamak yerine rahatlamak ve akışa teslim olmak yeterlidir.
Kitabın kapağını açar açmaz okurunu karşılayan sonbaharın kızıl yaprakları ve son sayfadaki baharın yeşil filizleri gibi, doğanın da kendine has bir düzeni ve saati var. Gece ve gündüzün oluşumu, mevsimlerin akışı bunun en somut göstergesi. Monti de tıpkı doğa gibi, hayatını düzenli yaşayan bir ayıdır. Bu durum yaptığı listelerden ve bu listedeki maddeleri kontrol edişinden anlaşılır. Kışın kapıya dayanmasına rağmen hâlâ uykusu gelmeyince de bütün düzeni altüst olur.
Bu kitabı okurken “uyku saati” kavramı aklıma düşüverdi. Hemen ardından yemek saati, banyo saati, oyun saati vb. kavramlar ardı ardına zihnime hücum etti. Karnı tok, sırtı pek olsa da kim bilir kaç bebek, kaç çocuk uykusu gelmediği hâlde sırf uyku saati geldi diye uyumaya zorlandı. Bu kavramların kontrolcü kişiler tarafından icat edildiği kanaatindeyim. Tecrübeli ebeveynlerin bu kavramlara mesafeli durmasının gerekçesi ise: “Uykusu gelen çocuk her yerde her şekilde uyur, aç olan karnını bir şekilde doyurur.” Yorum sizin!
Koskoca evrende hiçbir şey birbirinin aynısı değilken, her şey birbirinden farklıyken her canlının da kendine has beden ritmi olduğunu hatırlamakta fayda var. Olacak olan her koşulda kendini oldurur (mu?). Tıpkı Monti’nin onca çabasına rağmen uyumaması ve planlarının dışında uykuya dalması gibi.
Uykusunu alan Monti, gözlerini açar açmaz ilk iş olarak yine hayatını düzene sokacak bir liste hazırlar. Fakat bu listedeki maddeleri uygulamak için biraz beklemek zorunda kalır. Neden mi? Cevabı, kitabı okuyanlarla aramızda kalsın.
Uykusuz Ayı Monti, hayatımızdaki listeleri, kontrolleri, herhangi bir koşula bağlı gerçekleşeceğine inandığımız eylemleri, planları ve doğanın kendi ritmine, düzenine dair düşüncelerimizi gözden geçirmeye katkı sağlayan sıcacık ve okurunu dinlendiren bir hikâyeye sahip. Kitaptaki canlı renklerle bezenmiş tam sayfa resimlere eşlik eden yarım sayfalık resimler ise tıpkı mevsimlerin değişimi gibi kalp atışı tadında bir hareket, bir ritim bırakıyor kulaklarımızda.
Uykusuz Ayı Monti
Duncan Beedie
Türkçeleştiren: Emre Ülgen Dal
Editör: Seda Kostik
Domingo Yayınevi, 40 sayfa
