İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Yirmi iki yazar âşık oldu, hem de çocuklar için!

Yirmi iki yazar âşık oldu, hem de çocuklar için!

Sema ASLAN

Bir çocuğun aşk hayatına dair anlatacağı ne olabilir, demeyin! Âşık Oldum (İlk Aşk) adlı öyküler toplamında, yirmi iki yazar, çocukluklarında yaşadıkları ‘büyük’ aşklarla sizi şaşırtacak.

Bazı kitaplar, bazı filmler –ya da bazı sanat eserleri– sadece ele aldıkları mesele nedeniyle bile, ilk anda gözdelerimiz arasına girebilir. Biraz adaletsiz bir durum; sadece sevdiğimiz bir şeyi anlatıyor diye ya da tam da o sıralar belki tekrar hatırlamaya ihtiyaç duyduğumuz bir konudan söz ediyor diye bir sanat eserini sevmek… Onun kurgusu, dili, yaklaşımı, dengesi hakkında nesnel bir tavır sergileyememek… Elbette okuduğumuz her kitabı, izlediğimiz her sanat olayını içinde
bir ‘açık’ yakalamaya çalışarak ele alacak değiliz. Fakat söylemek istediğim, mesela benim elimdeki kitaptan örnek verecek olursak, varsa bile bir eksiği gediği, onu görmenin mümkün olmadığı hallerin söz konusu olabileceği. Konu o kadar sevimli, dil o kadar özel ve özneldir ki, dönüp kendinize, kendi hikâyenize bakmaktan başka bir şey gelmez elinizden…

Uçanbalık Yayınları tarafından yayımlanan Âşık Oldum (İlk Aşk) böyle bir kitap. Aytül Akal’ın projelendirdiği, Ayla Çınaroğlu’nun ele aldığı kitap, Pedagog Ayşen Özenç’in kaleminden yazılmış bir önsözle açılıyor. Aşkın çocuklar için ifade ettiği anlamı, yaş gruplarına göre anlatan ve âşık olmuş çocuklar karşısında yetişkinlerin nasıl bir yaklaşım sergileyebileceği konusunda ipuçları veren bu yazıdan hemen sonra, ‘öykü’ler başlıyor. Kitap, her ne kadar 9 yaş ve üzeri için önerilmişse de, ben onu kendi yaş grubum için yazılmış bir kitap gibi algılamayı tercih ettim! Öyle ya, bir çocuğun aşk hayatına dair hatırlayabileceği ne olabilir ki? Oysa bir yetişkin, diğer yetişkinlerin çocukluklarına uzanıp kendi çocukluğunu anımsayabilir, kendi aşklarını anabilir… Derken, işlerin böyle yürümediğini
fark ettim. Kendi çocukluğumu anımsadığım o ilk an, çocukların aşkına saygı duymaya başladım! Çünkü Alper Akal, Aşkın Güngör, Ayla Çınaroğlu, Ayla Kutlu, Aytül Akal, Bilgin Adalı, Biray Üstüner, Çiğdem Gündeş, Fatih Erdoğan, Handan Derya, Mavisel Yener, Mehmet Atilla, Mehmet Güler, Mustafa Delioğlu, Muzzafer İzgü, Nilay Yılmaz, Nur İçözü, Saadet Ceylan, Seza Kutlar Aksoy, Y. Bekir Yurdakul, Yasemin Yener ve Zeynep Aliye çocukluklarında ‘büyük’ aşklar yaşamışlar. Tıpkı benim gibi, diğer çocuklar gibi. Hatta eminim, yazdıkları aşklar onların çocukluklarının ‘tek’ aşkı da değildir; o çocukluğa başka aşklar da sığmıştır.

Âşık Oldum’da yer alan 22 aşk hikâyesini gecelere bölüştürerek okuyabilir, çocuğunuza eşlik edebilirsiniz. Hani her güne bir masal kitapları var ya, bu kitap da pratikte böyle bir karşılığa sahip olabilecek nitelikte. Her gece bir aşk öyküsü okuyabilir, okuduğunuz her öyküyle yeni bir anınızı hatırlayabilirsiniz. Ne de olsa, çocukken yaşadığımız her şey çok özel. Bazen onun adını biz değil, başkaları koyar. Mesela Muzzafer İzgü’nün hikâyesinde olduğu gibi… Kendisini koruyan arkadaşı Fazilet’e hissettiklerini tanımlayamayan Muzaffer İzgü, bir şeyler seziyor olsa da babasının geceleri kendilerine okuduğu taşbaskı Leyla ve Mecnun,
Ferhat ile Şirin hikâyelerini hatırlayınca korkar! Dağları delmek, çöllerde gezmek bir çocuk için korkutucudur tabii! Ama hissettiği bir şeyler vardır ve o ‘şey’ler, ondan önce başka arkadaşları tarafından isimlendirilir: Fazilet ve Muzaffer birbirlerini seviyo!!!! Bütün bu öyküler arasında kendi öyküme en yakın hissettiğim de İzgü’nünkü oldu. Arkadaşlarının ispiyonuyla öğretmen karşısına çıkan Muzaffer ve Fazilet, küçük bir sorgulamadan geçer; İzgü de bunun üzerine şu düşüncelere kapılır: “Sevmek nasıl bir şeydi? Bir kız bir oğlanı, bir oğlan bir kızı niye severdi? Babamın bize okuduğu o taşbaskı kitaplardaki kahramanlar gibi miydik? (…) Bu bir suç mu? Kuşlar da birbirlerini seviyordu. Bir gün avlumuzda iki yılanı birbirine dolanmış olarak görmüştüm. Suç mu işliyordu kuşlar, suç mu işliyordu yılanlar?” Neyse ki Muzaffer ve Fazilet’in sorgusu, Muzaffer İzgü’nün aktardığı üzere, öğretmenlerinin hoş kahkahalarıyla son bulur. Oysa benim hikâyemde sorgulama çok ‘ciddi’ olarak yürütülmüş, öğretmenimiz kaşlarını çatarak bana ve küçük beye “Yaşınız kaç sizin?” diye sormuştu. (Sekiz!) Bu sorgulamadan sonraki ilk teneffüste de küçük bey, beni terk etmişti, sıra arkadaşımla ‘aşk yaşamaya’ başlamıştı!

Bir başka ayrıntı da burada gizli: Öykülerden hiçbiri kırgınlıkla anlatılmıyor. İçlerinde güzel biteni de var, kötü biteni de. Mutluluk yaratanı da var, hayal kırıklığına uğratanı da. Yine de çocuksuluğa duyulan bir sempatiyle aktarılmış tüm anılar. O zamanların derin acılarının bugün nasıl da sempatik hikâyelere dönüşmüş olduğunu göstermesi açısından da hoş bir kitap Âşık Oldum. Ola ki çocuğunuz aşk acısı çekiyordur, kitaptaki 22 yazarın tonuyla kendini biraz olsun toparlayabilir.

Aşık Oldum (İlk Aşk)
Uçanbalık Yayınları / 208 sayfa
Show More