İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

“Mutlu çocuklar daha hızlı ve daha iyi öğrenir…”

Bayan Charlotte’un tren istasyonunda bavulunu yanlışlıkla aldığı kişi Robert de Niro ya da Rafael Nadal olabilir mi acaba? Bavuldaki deri kaplı ajandanın üzerinde R.N. harfleri var çünkü. Hayır, o bavul Roger Nadirneşe’ye ait. O da mı kim? Sıkı durun öyleyse… Ünlü bir sanatçı ya da sporcu değil ama o bir başbakan!

Yazan: Cahit Ökmen

Kaderde bir de başbakanın oğluyla tanışmak, onun tornadan çıkmış bir çocukluk yaşıyor olmasının getirdiği mutsuzluğu keşfetmek ve o deri kaplı ajandanın içinde eğitimle ilgili evlere şenlik, ahmakça tasarılarla karşılaşmak varsa, kitabın başlığındaki gibi “acayip” eğlenceli yaşantılar ve maceralar okuru bekliyor demektir.

Peki, kim bu Bayan Charlotte? Kanadalı yazar Dominique Demers’in “Bayan Charlotte’un Maceraları” dizisinin tuhaf, çok uzun ve çok zayıf, insanları afallatan kıyafetler giyen ve davranışlarda bulunan, gizemli, kimilerince “kafadan çatlak, zırdeli, uzaydan gelmiş” gibi sözcüklerle nitelenen karakteri.

Kestirmeden söyleyeyim, bu serinin okuduğum dört kitabında da (Yeni Öğretmen, Gizemli Kütüphaneci, Acayip Bir Bakan, Yeni Futbol Öğretmeni) çocukların özellikle eğitim alanında maruz kaldığı, onlara “normalmiş” gibi dayatılan, toplumun büyük kesimince de kanıksanmış bir dolu ahmaklığın paçavrasını çıkartıyor, burnundan kıl aldırmayan otoriter ciddiyeti yerle bir ediyor Dominique Demers. Karakteri Bayan Charlotte aracılığıyla da yıkılması gerekenin yerine ne konulması gerektiğini yaşantılarla gösteriyor ya da sezdiriyor.

İyi Kitap’ın 114. sayısında Yeni Öğretmen üzerine yazan Alev Karakartal, “başka bir dünya tasavvurunun, ayrıksı ve ‘kafadan çatlak’ gibi görünen kişilerin uhdesinde olmaktan ziyade olağanın gücüyle müsemma” olduğunu belirterek bu tasavvurun böylesine ayrıksı, illegal, “uzaylı”, alttan alta “anormal” kişilik sergileyen bir karakterle işlenmesini sorunlu buluyor. Bu tutumu, yazarın “sıradanın içinde saklı ‘kahramanlığa’ gözünün takılmamasını”, popüler ve çok satan kitaplar yazmanın bütün inceliklerine hâkim olmasına bağlıyor. Sevgili Alev Karakartal’ın görüşü, bakış açısı elbette değerli, önemli; “başka bir hayat mümkün”ün bu derece sıra dışı bir karakterle işlenmesi, okurda değişim inancına gölge düşürecek, değişimin gerçekliğini bulandıracak bir etki yaratabilir. Öte yandan, “normalliğin”, tüketim ideolojisine uygun, tektip hazır bir elbise gibi insanların üzerine geçirildiği, insan ruhlarına renksiz kalıplar hâlinde çivilendiği çirkin bir çağda, değişim öznelerinin göreceli “kaçıklığı”, eğlenceli ve uçuk karakter davranışlarını kaldıran mizahi bir kurmaca içinde insana iyi geliyor, hatta, “sıradanın içinde saklı kahramanlığı”, “değişim enerjisini” canlandıran, körükleyen bir etki yaratıyor. Bayan Charlotte’un davranışlarındaki, değişim öznesini sistem dışı kılan “uzaylı” tanımlamaları, “anormalliği” simgeleyen vurgular, Alev Karakartal’ın belirttiği bağlamda
tartışmaya ve üzerinde derinleşmeye açıktır elbette; fakat, ben bu kitaplarda “başka türlü olanın” yarattığı şiirsel çekiciliğin, bu çekiciliğin “ruhsuz, tekdüze, ahmak” olanı alaşağı etmesindeki şenliğin, bu şenliğin dile dönüştürülme biçiminin de çok önemli olduğunu düşünüyorum.

İlk kitap Yeni Öğretmen’de, nesnelerle onlara sahip olmanın dışında, onları tüketmeye dayanmayan bir iletişim kurulabileceğini; çocukların zorlu, gizli duygularını dışa vurmada nesnelerin bir araç olabileceğini şahane bir anlatımla görürüz. Öğrenciler, kitap
boyunca, yaratıcı eğitim uygulamalarıyla kendilerini keşfederler, öğrenmeyi yaşamın içinde oyunlarla deneyimlerler, öğretmenlerinin anlattığı hikâyeyi bütün duyularıyla hissederler, yaratıcılık seliyle o hikâyeyi müthiş ayrıntılarla çoğaltırlar.

İkinci kitap, Gizemli Kütüphaneci’de Bayan Charlotte, bu kez gizemli bir kütüphaneci kimliğiyle karşımıza çıkar. Kasabanın çıkarcı, alık yöneticisiyle kendi yöntemleriyle başa çıkar, kütüphaneyi çılgın bir yaşama alanı olarak çocuklarla buluşturur. Bayan Charlotte’un kimi zaman fantastik sıra dışılığı burada da sergilenir: Okuduğu kitapların içine düşmekte, kitaplar onu yutmaktadır. Onu bu durumdan, okuduğu kitabı kaldığı yerden okuyarak çocuklar kurtarır. Dört kitapta da ortak olan önemli bir yanı bu vesileyle vurgulamak gerekir: Çocuklar, Bayan Charlotte’un değişik yöntemleri ve davranışları sonucunda yaşadığı zor durumlardan onu kurtaracak hızlı çözümler geliştirirler. Çünkü karşılaştıkları sahici ilgi, sevgi, güven sonucu yaşadıkları içsel özgürleşmeyle ilişki sorumluğu üstlenirler. Çünkü birini sevmenin, önemsemenin doğal sonucudur bu.

Acayip Bir Bakan’da, seyahatlerinde bavulunu doldurmak yerine “kendisi için çok değerli fakat gözle görülmez anılar biriktiren” Bayan Charlotte’u harekete geçiren, bir “proje çocuk” olarak yetiştirilen başbakanın oğlu Gustave-Aurele’in tedirgin mutsuzluğu
olur. Anne babanın mükemmelliyetçi tutumu, ne kadar uğraşırsa uğraşsın Gustave’ı yeterince iyi olmadığı hissinden kurtaramıyor. Bu durumda devreye girmekten hiçbir şeyin alıkoyamayacağı Bayan Charlotte da şenlikli, uçuk eylemleriyle Gustave’ın kendini keşfetmesini, başbakan babanın da sayıyla kendisine gelmesini sağlıyor.

Bu kitap da serinin şimdilik son kitabı Yeni Futbol Antrenörü de “başarı ve mutluluğun anlamını, ‘sahip olmak’la, ‘olmak’ ın farkını, öfkeyi olumlu bir şeye dönüştürmenin insancıllığını…” baş döndürücü maceralarla sezdiriyor.

Acayip Bir Bakan
Dominique Demers
Resimleyen: Tony Ross
Türkçeleştiren: Tuğçe Özdeniz
Editör: Seda Ateş
Can Çocuk Yayınları, 72 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More