İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Ziyafet sofrasındaki entrikalar

Artık mesele, iktidarını sağlam tutmak isteyen bir şeften çok, aciz bir iktidarın zaaflarından nemalanmak isteyenlerin hükümranlığı. Elbette bu sinsi planları hayata geçirmenin yolu, yine başarılı bir propaganda kurgulamaktan geçiyor…

Yazan: Mehmet Erkurt

Harry Potter’ın maceraları sayesinde hayatı daha renkli ve umutlu gören okurlardan biri de benim. Otuzlarımı geride bırakmama iki yıl kalmış olsa bile, J. K. Rowling’in dönem dönem birinci kitaptan başlayıp yeniden okuduğum bu müthiş eseri, hayatıma yansımaya ve bende yeni hikâyeler uyandırmaya devam ediyor. Bu deneyim, Ickabog’u elime aldığımda duyduğum o tanımsız heyecanı açıklamak için başlı başına yeterli olsa da kapağını kapadığımda uzun süre ne diyeceğimi bilemeyişimin nedeni bambaşka.

UMBRİDGE’LI YILLARA SELAM
Harry Potter ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı’nı okuduğumda, kitaptaki siyasi göndermelerin zenginliğine, somutluğuna ve yaşadığımız bağlamla yakınlığına -ki on yılı aşkın bir süre sonra bu yakınlığın korkutacak ölçüde artacağını bilmeksizin- duyduğum hayranlık, Ickabog’la tekrar yüzeye çıktı. Hogwarts’a atanan müfettiş Dolores Umbridge’in bakanlık üzerinden çıkarttığı kararnamelerle ve her daim sürdürülen propagandayla yaratılan o karanlık atmosferi, Ickabog’da bambaşka bir yere taşıyor Rowling. Artık mesele, iktidarını sağlam tutmak isteyen bir şeften çok, aciz bir iktidarın zaaflarından nemalanmak isteyenlerin hükümranlığı. Elbette bu sinsi planları hayata geçirmenin yolu, yine başarılı bir propaganda kurgulamaktan geçiyor.

ZİYAFETTEN SEFALETE
Ülkemizin adı, Kornukopya. Açlık Oyunları hayranlarının heybetli ve nahoş bir silah deposu olarak hatırladığı bu isim, bu kez biraz daha kökenine yakın bir noktada temsil buluyor. Latince cornu (boynuz) ve copiae (bereket) sözcüklerinin birleşiminden oluşan, başlı başına “bereket” anlamına da gelen cornucopia, Antik dönemde, içi meyvelerle, yemişlerle dolup taşan boynuza verilen addı. Yunan mitolojisinde adı Amaltheia’nın Boynuzu (Αμαλθείας κέρας) ya da Bereket Boynuzu (Κέρας της αφθονίας)
olarak da geçen bu kutsal eşyanın, Zeus’a dadılık eden keçiden ya da nimften geldiği rivayet edilir.

Kornukopya, adını hak eden bir krallık. Haritaya yayılmış bir ziyafet sofrası. Krallığın merkezi Hamurhisar, komşusu İslişehir, kuzeyinde Yayıkkent ve Kocaşişe. Her kent ürettiği gıdalarla meşhur. Hamurişleri ve pastalar, isli etler ve şarküteri ürünleri, süt ürünleri ve peynirler, bağlar ve leziz şaraplar. Bu bolluk ve bereket tablosunun tek aykırı rengi, ülkenin en kuzeyindeki Bataklık Diyarı. Mantar dışında hiçbir ürünün yetişmediği bu topraklar ve hayvancılıkla geçinen hor görülmüş halkı, ne krallığın dikkatinde ne de ziyaretçilerin. Üstüne üstlük, efsanevi canavar Ickabog’un bu bataklık diyarında yaşadığına dair silik rivayetler ülkede yer yer kol geziyor. Efsaneye inananlar ise, en az diyarın kendisi kadar hor görülüyor.

Ancak Ickabog gerçek -değilse bile- olmak üzere. Öyle bir mevcudiyete erecek ki, onu reddetmek, vatan hainliğiyle bir tutulacak. Ona karşı verilecek “mücadele” için ilan edilen ekonomik seferberlik, ülkenin bütün çehresini değiştirecek. Bir yalanın üstüne diğeri eklendiğinde ve çıkar gruplarının başvuracağı yolların hududu kalmadığında… adaletin terazisi, en azından şiirsel dengesini yeniden bulabilecek mi?

İSİMLER VE KÖKENLER
Rowling’in isim seçimlerine aşina olanlar, mitolojiye yapılan türlü göndermeyi hatırlayacaktır. Ickabog’un kökenini ise, önsözde, “zafer yok” ya da “bozguna uğramak” anlamlarında kullanılan İbranice ichabod sözcüğünden aldığını açıklıyor Rowling. Ickabog’daki ick-, İngilizcede hem yapışkan ve iğrenç şey, hem de böyle bir şeyi ifade etmek için kullanılan “Iyy!”, “İğrenç!’” nidalarını akla getiriyor. Bog ise aynı dilde bataklık demek. Gizemli Ickabog’un yaşadığı rivayet edilen Bataklık Diyarı’nı ve o diyara dair her duyguyu barındıran bu adın “zafersizlik” anlamı ise, öykünün akışında saklı.

Harry Potter kitaplarında alıştığımız, Rowling’in dil kullanımını yansıtan yaratıcı çeviri geleneğini, bu kitapta da Hazel Bilgen titizlikle sürdürüyor. Tolkien’ın seçimlerini hatırlatan soyadlar, karakterlerin iç dünyasını okura doğrudan yansıtıyor. Bu kez karşımıza düz anlamıyla bir “adı anılmaması gereken kişi” çıkmasa da gücünü anonimliğiyle perçinleyen kötülük, tüm yıkıcılığıyla kanımızı dondurmaya yetiyor. Üstelik Rowling bunu, klasik masalların kurgusu ve Dickens’ı anımsatan imgeler eşliğinde gerçekleştiriyor.

TEFRİKADAN KİTABA
Rowling’in önsözünde de belirttiği üzere, Ickabog’un kaleme alınışı aslen Harry Potter kitaplarına denk gelse de dizinin bitiminden sonra yazar bir süre çocuk edebiyatına ara veriyor. Ickabog’un gün yüzüne çıkması ise, Covid-19’un en büyük eve kapanış döneminde, yazarın web sitesinde yayımladığı öykülerle başlıyor. Düzenlenen bir resim yarışmasında, bu öyküleri okuyan çocukların çizdiği resimlerden dereceye girenler seçiliyor ve kitapta bu resimler kullanılıyor. Aynı yarışmayı Türkiye’de Yapı Kredi Yayınları düzenliyor ve bizler öyküyü, dereceye giren bu 34 resim eşliğinde okuyoruz.

Ickabog, zamanıyla da mekânıyla da bir masal âlemine davet ediyor bizi. Kurguda yaşananların masaldan ibaret olmasını dilemek ise beyhude. Vaktizamanında Dolores Umbridge ve temsil ettiği her şey ne kadar gerçekse, Ickabog’da yaşananlar da ne yazık ki bir o kadar karşılığını buluyor günümüzde.

Ickabog
J.K. Rowling
Resimleyen: Kolektif
Türkçeleştiren: Hazel Bilgen
Editör: Darmin Hadzibegoviç
Yapı Kredi Yayınları, 284 sayfa

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Show More