Meteorla gelen renkler

Meteor, değişim ve yeniliğin güzelliğini vurgularken felsefi alt metniyle okuru düşündüren bir kitap.

Yazan: Yağmur Yavaş Aydın

Her şeyin, en basit şeylerin bile, mesela çiçeklerin rüzgârla savrulup savrulmayacağının veya bir ağaçta kaç tane yaprak olacağının sıkı kurallarla belirlendiği bir şehir düşünün. Bisiklete binmenin, balon uçurmanın, çay kahve içmenin ve hatta konuşmanın bile kurallara bağlı olduğu, yerli yersiz birçok yasağın bulunduğu bir şehir. Orada yaşayanlar mutlu olsa da düşününce içime sıkıntı oturuyor ve gözümün önüne gri, puslu bir hava geliyor.

Gözde Başkent de yazıp resimlediği ilk kitabı Meteor’da, bizi buna benzer bir atmosferle karşılıyor. Kuşbakışı gördüğümüz, grinin hâkim olduğu şehirde göze çarpan ilk şey, caddelerin ve binaların inanılmaz muntazamlığı. Hikâye, “Bu şehirde yaşayanlar düzeni severdi. Parkları bile her zaman derli toplu ve yeteri kadar yeşildi,” diye başlıyor ve sayfaları çevirdikçe buna dair şaşırtıcı detaylarla karşılaşıyoruz. Halkın şehirde en çok değer verdiği ve bakımını titizlikle yaptığı yer olan park inanılmaz sıra dışı. Kedi köpeğin, kuşun böceğin girmesi yasak bir kere, oyun oynamak veya sohbet etmek de öyle. Çiçeklerin açıp açmayacağı, ağaçlar arasındaki mesafenin eşitliği, yaprakların sayısı ve uçuşup uçuşmayacakları bile kurallarla belirlenmiş. Bu parkın düzeninden sorumlu üç bahçıvan ise görevlerini her gün büyük bir sorumluluk duygusuyla yerine getiriyor. Her şey yolunda giderken günün birinde aniden olağanüstü bir olay gerçekleşiyor: Parkın tam ortasına bir meteor düşüyor ve işler değişiyor.

Üç bahçıvanın düzenlerini altüst eden meteoru yerden kaldırmak için gösterdikleri çabayı anlatan Meteor, bir yandan bahçıvanların asla pes etmemesi ama bir noktada değişimi kabullenmesi gibi sahneleriyle cesaret ve umut aşılıyor. Ayrıca düzen ve kural kavramlarını, görsellere yerleştirilen detaylarla sorgulatıyor. Gözde Başkent’in yalın anlatımını yumuşak renkli görselleri ahenkle tamamlıyor. Renk paletini ayrıca sevdim; meteorun düştüğü sahneye kadarki sayfalara soluk, gri tonlar hâkimken, hikâyenin yarısından sonra, parktaki değişimle birlikte renkler usul usul canlanıyor.

Meteor, değişim ve yeniliğin güzelliğini vurgularken felsefi alt metniyle okuru düşündüren bir kitap.