Kaybolan bir amcanın yeğenine bıraktığı kırmızı şemsiye ve “YAĞMURA dikkat et” notu, yer altı tünelleriyle ülkeler arası süper hızlı yolculuklar ve sanat eseri kaçakçılığı yapan ninja çetesi olmasa kulağa normal geliyor aslında…
“YAĞMURA dikkat et.”
İki çocuğun yer altındaki gizli geçitlerle ülkeden ülkeye geçtiği, ninjalarla kovalamaca oynadığı çılgın macera bu notla başlıyor. Notun sahibi Paul Spinner, çocukların amcası. Kahvaltılarda lezzetli krepler hazırlayan, zengin tarih ve coğrafya bilgisini her fırsatta yeğenlerine aktaran biri Paul Amca. Kitap, Paul Amca’nın aniden kaybolmasıyla açılıyor. Ardında bıraktığı mektup ve kişilere özel hediyeler ise işleri daha da karmaşıklaştırıyor. Çünkü Spinner ailesi her zaman pijama ve turuncu sandaletleriyle gezen amcalarının aslında dünyanın en zengin insanlarından biri olduğunu bu sayede öğreniyorlar. Ailenin alışveriş meraklısı büyük kızına verilen zarfta 2 milyar dolardan fazla miktarda bir çek çıkıyor örneğin. Öyle bir zenginlik… Kız da bu astronomik parayı alışveriş merkezlerine tırlar dayayarak görülmemiş bir çılgınlıkla harcıyor. Yine de bitiremediği parasıyla Hollywood’a yerleşiyor sonra. Evin en küçüğü, 8 yaşındaki Nipper’a Yankee Stadyumu’nun tapusunun ve Yankees takımının yönetiminin bırakılmış olmasıyla “bir dakika…” diyoruz. Henüz ilk sayfalarda karşılaştığımız bu absürt durumlar, ipin ucunun kaçacağı bir macera romanı içerisinde olduğumuzu hissettiriyor bizlere. Artık yerin altındaki gizli tünellere, süper hızlı trenlerle yapılan ülkeler arası yolculuklara ve şehirlerin meydanlarında yapılan ninja savaşlarına hazırız.
Kırmızı şemsiyenin gizemi ne?
Paul Amca’nın iki yeğenine çılgınca bir cömertlikle sunduğu hediyelerden sonra sıra ortanca çocuk Samantha’nın hediyesine geliyor. İşte macerayı başlatan “YAĞMURA dikkat et” notu ve maceranın kılavuzu rolünü üstlenen kırmızı şemsiyeyle burada karşılaşıyoruz. Samantha kardeşlerine bunca cömert olan amcasının kendisine layık gördüğü hediyeden dolayı haksızlığa uğramış hissediyor. Üstelik amcasının favori yeğeni olduğunun da bilincinde. Şemsiyenin kerametini bulmak için kafa patlatsa da bir ipucuna ulaşamayınca pes ediyor. Kırmızı şemsiyenin sakladığı sırlar ve süper gizli planlara açılan tünelleri ise tesadüf sonucu yaramaz kardeşi Nipper keşfediyor. Şemsiyenin dünyanın farklı ülkelerini sarmış gizli geçitlerin haritasını ve şifrelerini gizlediğini anladıkları andan itibaren de iki kardeş tüm zıtlıklarına rağmen mükemmel bir takım hâline geliyor ve soluksuz bir maceraya atılıyorlar.
Ninjalardan oluşan yağmur çetesi
Samantha ve Nipper, şemsiyeye gizlenmiş şifrelere kafa patlatarak oturdukları mahalledeki posta kutusunun “olayların merkezinde” olduğunu çözüyorlar. Seattle’daki ilk bakışta alelade gözüken posta kutusunun aslında Paris, Floransa, Mısır gibi dünyanın kültür başkentlerine açılan tünellere ev sahipliği yaptığını fark ediyorlar. Böylelikle amcalarının bıraktığı notlardaki şifrelerin de yardımıyla tüneller arasında yolculuklara başlıyorlar. İlk başta “Magtren” denilen süper hızlı trenlerle yolculuk etmenin, kısacık bir zamanda Seattle’dan Paris’e varmanın heyecanına kapılan çocuklar, peşlerinde büyük bir bela olduğunu fark edemiyorlar. Bu “lunaparkvari” eğlencede canlarına kasteden tam 24 ninja hemen arkalarında, onları yakalayıp kırmızı şemsiyeyi almak için bekliyorlar oysa. Yağmur çetesi olduklarını öğreneceğimiz ninjaların nihai hedefi, dünyadaki sanat eserlerini kaçırmak… Bu planlarındaki kilit yardımcıları ise kırmızı şemsiye. Paul Amca tesadüfen sahip olduğu kırmızı şemsiye nedeniyle çetenin hedefi hâline geliyor. Bu noktadan sonra elinden gelen tek şey bıraktığı haritalar ve şifreli notlarla yeğenlerini ve kırmızı şemsiyeyi koruma altına almak. Esas hedefi ise kitap ilerledikçe anlayacağımız üzere Yağmur çetesini yok ederek sanat eseri yağmacılığının önüne geçmek.
Bilgisayar oyunu tadında bir macera
Yazar Russel Ginss, aynı zamanda bulmaca ve zekâ oyunları da üreten bir oyun tasarımcısı. Zaten hikâyenin bir bilgisayar oyunu mantığıyla ilerlediği görülüyor. Barbara Fisinger da yazarın kurmaya çalıştığı evrene çizimleriyle katkı sunmuş. Samantha ve Nipper bazen çocuksu saflıklarıyla bazen de akıl ve mantıkla aldıkları kararlarla bir maceranın içerisinde düşe kalka ilerliyorlar. Yazar, çocuk okurları bir bilgisayar oyununa katarken dünyanın çeşitli yerlerinden tarihi ve kültürel miraslar hakkında bilgiler sunuyor. Belki iki çocuğun macerasının ilerleyişi biraz daha sıkı örülebilirdi, gizem unsuru artırılırken çözüm kısmı da daha iyi işlenebilirdi. Bu hâliyle tünellerle “ülkelerarası seyahat-ninja saldırıları” şeklinde belirli bir eksene sıkışmış. Mısır’da firavun mezarlarının lanetine uğramaları bu döngüyü biraz kırıyor. Kitabın sonunda yer alan bulmaca bölümleri ise yazarın kariyeriyle örtüşüyor.
Seri olarak düşündüğü bu macerayı “Yağmura dikkat et”den sonra “Güneşe dikkat et” temasıyla sürdüreceğini, kitabın sonunda duyuruyor.
Kırmızı Şemsiye ve Süper Gizli Planlar Russel Ginss
Resimleyen: Barbara Fisinger
Türkçeleştiren: Ceren Altunkanat
Altın Kitaplar, 224 sayfa