Affetmek iyileştirir!

Sıcacık ve hareketli bir orman atmosferinde geçen Ormandaki Gizem, hem hayvanların bizden bağımsız bir yaşamı olduğuna odaklanmak hem de duyguların nasıl yönlendirilebileceği üzerine konuşmak için bir fırsat veriyor.

Yazan: Gökçe Gökçeer

Ormanın en güzel turtalarını yapan geyik, tüm hayvanların gönlünü bu sayede çalmayı başarmış. Sadece kendisinin bildiği gizli bölgeden topladığı yemişlerin turtalarına, kurabiyelerine, pastalarına kattığı lezzetle de gurur duyarmış. Sırrını kimseyle paylaşmamak güçlü hissetmeye yarayabilir belki ama bilgi paylaşılmadığında bazen beklenmedik olaylar da olabilir. İşte tam olarak bu gelmiş geyiğin başına… Sır gibi sakladığı tariflerin yer aldığı kitabı bir gün çalınınca yollara düşüp bunu yapanın kim olduğunu bulmaya karar vermiş.
Ortalığı karıştırıp kitabı çalanın kim olduğunu söylemeyeceğim ama zaten önemli olan bu değil. Önemli olan, kıskançlığa kapılarak yapılan ve kontrol edilemeyen davranışların karşısında nasıl hoşgörülü, affedici olunabileceğini kavramak. Geyik, en başta sinirlense de beklenmedik bir hamleyle karşısındakini ve okuru şaşırtmayı başarıyor. Affediciliğin her iki taraf için de ne kadar hafifletici olduğunu düşündürüyor bize. Başarabilene ne mutlu!
Pek çok dile çevrilen kitaplarıyla tanınan, daha önce de Günışığı Kitaplığı tarafından Türkçeye çevrilen Hayır! Burası Orman Değil! kitabıyla hatırlayacağınız Susanna Isern, bu kez Hippo Kitap’tan Nazlı Gürkaş çevirisiyle çıkan Ormandaki Gizem’de psikolog kimliğinin de katkısıyla kıskançlığı özenle ele almış. Bir çocuk kitabı yazarının psikoloji alanına hakim olması, her kitabın bu şekilde uzman elinden çıkması ya da denetlenmesi gerekmediğine inanan biri olsam da Isern’in edebiyatçı kimliğinin yabana atılmaması gerektiğinin altını çizmeliyim. Daniel Montero Galán’ın çizimleriyle gencecik okurları şahane bir orman atmosferine taşıyan Ormandaki Gizem, bana göre okunması gereken resimli kitaplar arasında yer almayı hak ediyor.
Ormanlar için göz yaşı döktüğümüz acı dolu günleri henüz atlatamamışken, ormanda geçen bir hikâye okumak bana çok iyi geldi. Bazen bizim dışımızda hiçbir canlı, hiçbir yaşam, hiçbir ev yokmuş gibi yaşadığımız bu güzel gezegende, hayvanların da bir yaşamı olduğunu konuşmak için iyi bir fırsat olabilir diye düşünüyorum. Kitapta yer alan “deney fareleri” göndermesi üzerine de bambaşka bir tartışma ortamı yaratılabilir belki. Keşke.