İyi Kitap

Çocuk ve Gençlik Kitapları Dergisi

Resimdeki ağacın gerçeğe dokunan dalları

Okur hemen ilk sayfadan itibaren Mavi’yi benimsiyor, çok seviyor ve onunla özdeşleşiyor. Aylin Aydın, hikâyeyi tökezletmeyen diliyle, kurduğu evrene can veren betimlemeleriyle Mavi ne hissediyorsa, okura da hissettirmeyi başarıyor.

Yazan: Yağmur Yavaş Aydın

Neden Çocuk Kitapları Okumalıyız’da Katherine Rundell şöyle diyor: “(…) Çocuk edebiyatı başka bir şey daha yapar: Kaybettiğimizin farkında bile olmadığımız bazı şeyleri bulmamıza yardım eder.” Çocuk edebiyatının en güzel yanlarından biri bu herhâlde; hatırlatması, yeniden keşfettirmesi, bence en önemlisi de iyi hissettirmesi. Okuduğum çoğu çocuk kitabında benim de başıma geliyor. Farkında olmaksızın kaybolan, unutulan, körelen duygular çıkıveriyor ortaya. Bazen şaşırtıyor bazen heyecanlandırıyor bazen hüzünlendiriyor bazen gülümsetiyor; bazense hepsi birden oluyor. İşte, Aylin Aydın’ın yazdığı, Elif Onat’ın resimlediği Mavi ve Ağaç da hem büyüklere kaybedip unuttukları duyguları hatırlatıyor hem de çocuklara merakın, sevginin, heyecanın, dayanışmanın ve harekete geçmenin önemini tatlı tatlı anlatıyor.

Mavi on yaşında kıpır kıpır bir kız. Kedisi Elma’yla zeytin ağacının altında oturmayı, en yakın arkadaşı Can’la kitap değiş tokuş etmeyi, hayal kurmayı, babaannesinin havuçlu kekini, cuma günlerini ve en çok da evlerinin bahçesini seviyor. Orman olarak nitelendirdiği bahçelerine gözü gibi bakıyor, çiçekler ve ağaç tohumları ekiyor. Ötesini merak ediyor, dünyadaki tüm ağaçları, tüm bitkileri ve çiçekleri; sonra masmavi gökyüzünde uçan kuşları merak ediyor, nerelere gittiklerini, neler konuştuklarını ve neler yaptıklarını…

Günlerden bir gün Mavi okuldan eve geldiğinde her zamanki gibi koşa koşa bahçesine çıkıyor, masasına oturup resim defteriyle boyalarını çıkarıyor. Bir ağaç resmi yapıyor; sarı, turuncu, kırmızı, yeşil, mor, pembe, rengârenk yaprakları olan bir ağaç. Derken sesler duyuyor, resimdeki yapraklar kıpırdıyor. Şaşkınlıkla gözlerini kapayıp açtığında her şey normal görünüyor. Bir sonraki gün bahçede otururken defterini çıkarıyor ve yaptığı resme bakıyor: Yapraklar kıpırdıyor ve sanki ağaç canlanıyor. 

Derken…

“Karşısında kocaman gövdesiyle, gökyüzüne kadar dokunan dallarıyla, bulutları gıdıklayan rengârenk yapraklarıyla capcanlı bir ağaç duruyor.” 

İşte, Mavi böyle tanışıyor Ağaç’la ve dostlukları başlıyor. Aklına takılan soruları, yaşama dair anladıklarını ve anlayamadıklarını, büyüklerin bitmek bilmeyen telaşını ve de tutarsızlıklarını, zamanın bazen çita kadar hızlı bazense tembel hayvan kadar yavaş olmasını konuşuyor onunla. Üzüntüsünü, sevincini, heyecanını, hayal kırıklıklarını, kahkahalarını ve gözyaşlarını paylaşıyor. Dallarına çıkıyor, oradan göç eden leylekleri seyrediyor. Bu yeni arkadaşını çok seviyor Mavi. “Dünyanın bütün ormanlarıyla arkadaş olan, Şehir’den önce doğmuş, ‘çoook’ yaşında ve her şeyi hatırlayan, ansiklopedi gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı.”

Günler ve aylar geçerken, Mavi ile Can, aileleriyle birlikte bir gün ormana kamp yapmaya gidiyorlar. Gerçek bir ormanda olduğu için yerinde duramayan Mavi’nin sevinci, etrafında gördüğü çerçöple yarım kalıyor. İnsanların attığı çöpler sarmış ormanı. Mavi, bunun doğaya ne kadar zarar verdiğini biliyor ve aklına müthiş bir fikir geliyor. Doğayı korumak için arkadaşı Can’la bir adım atıyor ve gerisinin çorap söküğü gibi geleceğini umut ediyorlar.

Okur hemen ilk sayfadan itibaren Mavi’yi benimsiyor, çok seviyor ve onunla özdeşleşiyor. Aylin Aydın, hikâyeyi tökezletmeyen diliyle, kurduğu evrene can veren betimlemeleriyle Mavi ne hissediyorsa, okura da hissettirmeyi başarıyor. Mesela sevinip heyecanlanınca, “Karanlıkta kalmış bir şehre yetecek kadar çok ışıltılar” beliriyor gözlerinde, “karnının içi mis kokulu, renk renk çiçeklerle doluyor.” Üzülünce ise “Gözlerine bütün dünyanın denizleri dolmuş” gibi oluyor, “sanki içinde bir sürü balık yüzüyor.” Öte yandan Elif Onat’ın pastel tonlarındaki resimleri hikâyeye derinlik katıyor, özellikle Ağaç’ın renkleri ve biçimi “Keşke ben de böyle bir ağaçla karşılaşsam,” dedirtebiliyor.

Mavi ve Ağaç, ister çocuk ister yetişkin, herkesi içine çekebilecek, umut yeşerten, duygu yelpazesinin her rengine dokunan bir roman. Aynı zamanda düşündüren, sorgulatan ve öğreten özelliklere de sahip. Aylin Aydın doğa ve ekosistemin öğelerine dair bilgileri olay örgüsüne didaktik olmadan, doğal biçimde yerleştirmeyi başarmış. Ayrıca Mavi ile Ağaç’ın arasındaki bazı felsefi diyaloglarda Küçük Prens’ten esintiler de bulmak mümkün. Yazar okurlarını, zamanı yerine göre nasıl farklı algıladığımızı, başkalarıyla el ele vermenin değerini, doğadaki yerimizi ve hayallerin peşinden gitmenin kıymetini düşünmeye yönlendiriyor. 

Mavi ve Ağaç
Aylin Aydın
Resimleyen: Elif Onat
Editör: Bade Baran
Hep Kitap, 136 sayfa
Show More